ŞEBNEM TURHAN
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2023 yılının ilk çeyreğinde öngörülen dış borçlanma gerçekleştiremezken, mayıs ayında 187.5 milyar liralık iç borçlanma hedefini belirledi. Dün yapılan altın tahvili ihracı öncesinde, toplamda 102.5 milyar lira borçlanma sağlandı. Hazine, daha önceki aylardan farklı olarak, mayıs ayında sabit faizli ihracı yalnızca 2 yıl vadeli tahville sınırlandırdı. Bu ay en yüksek talep, TLREF endeksli ihalelere yöneldi. Uzmanlar, iki yıl vadeli ihraçla sabit faizli ihalelerin sınırlanmasının tahvil faizleri üzerindeki baskıyı azalttığını ifade ederken, iyileşen finansal koşullar doğrultusunda Hazine’nin haziranda dış borçlanma yapabileceğini kaydetti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tahvil ihaleleri, özellikle yabancı yatırımcıların yoğun talebiyle gerçekleştiriliyordu. 19 Mart tarihinde meydana gelen finansal sarsıntı sonrasında iç piyasalarda sabit faizli tahvil ihalelerine olan talep keskin bir düşüş gösterirken, mart sonunda beklenen dış borçlanma için Eurobond ihracı gerçekleştirilemedi. Uzmanlar, Hazine’nin çalkantılı piyasa koşullarında ve iflas risk priminin CDS’in 380 gibi yüksek seviyelere ulaştığı bir dönemde Eurobond ihracını ek maliyet ödememek için tercih etmediğini belirtti. Ancak, CDS’in 295 seviyelerine düşmesi ve küresel gelişmelerdeki olumlu seyrin etkisiyle yeni bir ihraca çıkılabileceği vurgulandı. Daha önce Eurobond ihraçlarında CDS’in 260-270 baz puan seviyelerinde olduğunu hatırlatan uzmanlar, bu olumlu şartların Hazine’nin 7-10 yıllık vade diliminden ABD doları cinsinden tahvil ihraç etmesine olanak tanıyabileceğini ifade etti.
Hazine’nin daha önce şubat ayında 2032 vadeli 2.5 milyar dolar nominal değere sahip, yüzde 7,125 kupon oranlı tahvil ihraç ettiği belirtildi. Hazine’nin yurtdışı piyasalara yönelmemesi, şirketlerin de geri planda kalmasına sebep oluyor. Uzmanlar, Hazine’nin gerçekleştireceği ihracın piyasa için bir referans olacağını ve bu doğrultuda fiyatlamaların şekilleneceğini aktardı.
■ TLREF’e 103.07 milyar lira talep geldi
Mayıs ayında Hazine’nin belirlediği strateji çerçevesinde 187.5 milyar liralık iç borçlanma hedeflendi. İki yıl vadeli sabit kuponlu devlet tahvili ihalesine 39.01 milyar lira talep gelirken, 26.3 milyar liralık satış yapıldı. Ayrıca, 7 yıl vadeli değişken faizli tahvile 18.6 milyar lira talep gelirken, 9.5 milyar lira satış gerçekleşti. 4 yıl vadeli TLREF endeksli tahvil ihalesine 103.07 milyar lira talep geldi ve 57.8 milyar lira satış gerçekleştirildi. TÜFE’ye endeksli 4 yıl vadeli tahvil ihalesine de 16.04 milyar lira talep geldi, bunun sonucunda 8.9 milyar lira satış yapıldı. Mayıs ayı ihalelerinde TLREF’e gelen 103 milyar liralık talep dışında, genel olarak zayıf bir seyir gözlemlendi. Uzmanların yayımladığı raporlar TLREF ihalelerine yönelik beklentilerin önemini vurgularken, parasal sıkılaşmaya karşı koruma sağlayan TLREF endeksli tahvillerin tercih edildiği belirtildi. Sabit getirili tahvillere kıyasla, TLREF tahvilleri Merkez Bankası’nın gecelik borçlanma faizine bağlı olarak değişkenlik gösterdiğinden, yüksek faiz beklentileri ortamında yatırımcılar için cazip bir seçenek haline geliyor. Kısa vadede faiz indirimine dair herhangi bir beklenti olmaması da TLREF tahvillerinin yüksek getiri sağladığını ve fonlama maliyetlerinde istikrar sağlamak için fırsatlar sunduğunu gösteriyor. Gösterge tahvil faizleri 19 Mart sonrasında hızla yükselirken, yabancı yatırımcıların yoğun satışlar yapmasıyla bu faizlerde son günlerde bir durulma meydana geldi. Hazine’nin sabit faizli tahvil ihraçlarını 2 yıl vade ile sınırlandırması da gösterge tahvil faizlerindeki düşüşte etkili oldu. 2 yıl vadeli gösterge tahvil faizi yüzde 45,06’ya, 10 yıl vadeli gösterge tahvil faizi yüzde 33,78’e, 5 yıl vadeli gösterge tahvil faizi ise yüzde 38,59’a geriledi. Haziran ayında Hazine’nin 255 milyar 280 milyon lira, temmuz ayında ise 317 milyar 306 milyon lira iç borç ödemesi yapması planlanıyor. Ayrıca, haziranda 266.8 milyar lira, temmuzda ise 349.4 milyar lira iç borçlanma hedefleniyor.
Kaynak: Ekonomim
