Dört bir yanda yankılanan yangınlar, orman varlığını, su kaynaklarını ve milli parkları koruma gerekliliğimizin önemini acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Ancak, iktidar bu durumu nasıl karşılıyor? Sorunun cevabı oldukça çarpıcı.
Memleket sıkıntılarla boğuşurken, iktidar yine en iyi bildiği şeyi yapıyor: Felaketlerin zeminini hazırlamak. Verimli toprakları ve orman varlıklarını tehdit eden bir yasa tasarısının peşinden koşuyor. Bu tasarı, zeytinlikler başta olmak üzere koruma altındaki alanları, verimli tarım arazilerini ve meraları şirketlere açmayı amaçlıyor.
Kamuoyunda ‘süper talan yasası’ olarak bilinen düzenlemenin en fazla tartışılan maddesi, zeytinliklerle ilgili. Tasarıdaki özel madde neleri içeriyor, gelin birlikte bakalım. Önce detayları inceleyelim, ardından bu düzenlemenin ardındaki niyetleri sorgulayalım…
ÖZEL MADDEDEKİ HARİTA
Tasarıda yer alan 11. madde, Maden Kanunu’na ekli haritalar ve listeler sunmayı öneriyor. Bu düzenlemeye göre, yürürlüğe girdiği tarihte, zeytinlik olarak kayıtlı ya da fiili olarak zeytinlik bulunan alanlardaki maden ruhsat sahibinin ilgisine ilişkin madencilik faaliyetleri için izin verilebilecek. Bakanlık, kamu yararını göz önünde bulundurarak, bu sahalarda madencilik çalışmaları yürütülmesi ve geçici tesislerin inşasına onay verme yetkisine sahip.
Peki, bu harita ve koordinatlar hangi bölgeleri kapsıyor? Geçtiğimiz 40 yıl içinde, Milas ve Yatağan gibi alanlarda kömür madenleri yüzünden birçok köy yok oldu. Şimdi ise yasa tasarısı yeni alanlara acilen maden şirketlerine verilmesini öngörüyor.
Tasarıya eklenen koordinatlar, Yatağan ve Milas’ta şirketlere tahsis edilecek alanları şöyle belirliyor:
İlk aşamada 48 köy doğrudan bu durumdan etkilenecek. Orada yaşayan insanlar, tarlalarının ve ağaçlarının yok olmasıyla yer değiştirmek zorunda kalacak. Toplamda 30 bine yakın insan, Muğla’nın nüfusunun yaklaşık %2.5-3’ünü oluşturarak bu süreçten etkilenecek.
Şimdi ise bu düzenlemenin kimler için yapıldığını inceleyelim…
HANGİ ŞİRKETE, NERESİ VERİLİYOR?
İlk olarak, YK Enerji, Limak-İC İçtaş ortaklığıyla kurulan ve Yeniköy-Kemerköy Santrali’ni işleten şirket konumunda. Akbelen ormanına yönelik yaptıklarıyla oldukça dikkat çekmişti. Ancak şimdi daha fazlasını talep ediyor.
Bodrum için kritik su kaynaklarına sahip olan, henüz tamamen imara maruz kalmamış Milas ile büyümeyi hedefliyor YK Enerji. İktidar ise bu yasa tasarısının özel maddesiyle 240 bin dönüm zeytinlik alanını onlara tahsis ediyor. Bu alan, yaklaşık 33 bin 800 futbol sahası büyüklüğünde.
İkinci dikkat çeken şirket ise Aydem Enerji. Son zamanlarda yangınlarla anılan bu şirket, elektrik dağıtımında İzmir ve çevresindeki önemli bir rol oynamakta. Aydem, 2014 yılında özelleştirilen Yatağan Termik Santrali’ni ve kömür sahalarını elinde bulunduruyor. Tasarı ile Aydem’e, Yatağan’ındaki 120 bin dönüm zeytinlik daha veriliyor; bu da yaklaşık 20 bin futbol sahası büyüklüğünde bir başka alan demek.
***
İşte burada ‘üstün kamu yararı’ meselesinin somut bir örneği karşımıza çıkıyor. Bir tarafta Türkiye’nin en verimli tarım arazileri ve nesiller boyu orada yaşayan köylüler varken, diğer tarafta elektrik üretimi ve dağıtımını yapmış, vatandaşı maddi olarak zor durumda bırakmış şirketlerin çıkarları bulunuyor.
Bu durum yalnızca Muğla’da yaşayanları etkilemekle kalmayacak. Aylık elektrik faturalarındaki yüksek oranlar ve pazardaki gıda fiyatları da bu standardın bir parçası. İktidarın anladığı ‘kamu yararının’ ne denli iktidara bir katkı sağladığını görmek mümkün.
Kaynak: Halk TV