CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sayıştay’ın 163’üncü yıl dönümü etkinliği çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan‘ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması ile ilgili söylemlerine yanıt verdi.
Özgür Özel, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘na, onun kadar güvendiğini ifade etti.
Özel, Erdoğan’ın daha önce yaptığı ahtapot benzetmelerini hatırlatırken, şu ifadeleri kullandı:
“Biz bir elimizle alıp bir elimizle verirsek zengin alır, fakire veririz. Fakat fakirden alıp zengine veren Tayyip Bey, daha önce gösterdiğim ahtapotta sekiz kol varsa, kamu malına uzanan kol için onun iki kolu yetmiyor, sekiz kollu uzatmıştır bugüne kadar. Eğer AK Parti bu noktaya neden geldiğini sorguluyorsa, hakkında suçlamalarda bulunduğu konuların tamamı yaşandığı içindir. AK Parti’de büyük ihalelerin kimin alacağına kim karar veriyorsa, kamu malına o el uzatıyordur.”
Özel, Erdoğan’a bir çağrıda da bulundu. Bu konuda rahatlıkla ‘kamu malına el uzattıysam bana haram zıkkım olsun’ sözlerini söyleyebileceğini belirten Özel, Erdoğan’ın da bu ifadeleri tekrar etmesini istedi.
Özel şu şekilde devam etti:
“Ben Tayyip Bey’e şunu söylemek istiyorum. Eğer kamu malına el uzattıysam bana haram zıkkım olsun. Sen de el uzattıysan sana haram zıkkım olsun. Bunu bir kere söyle. Kamu malına el uzattıysam haram zıkkım olsun demeni bekliyorum. Ben bu kadar rahat söyleyebiliyorum. Bizim boğazımızdan bir lokma kamu malı geçmemiştir. Bakalım Tayyip Bey aynısını söyleyebilecek mi? Eğer burada İstanbul’un göbeğinde bir arsayı ilk önce bir kişiden alıp, imarını değiştirip, aynı AK Partili’den 20 kat daha fazla paraya satın alarak, yeşil alanı ucuza satıp, aynı AK Partili’den 20 katına alan ve soruşturulmayan dosyalar varsa, Tayyip Bey’den habersiz olan bir AK Partili var mı? İstanbul’da dört gökdelenin yanında 250’den fazla gökdelen inşa edildi. Bunun irtibatı olmadan aklında bir iş var mı, bilmiyorum. Helikopterle İstanbul’un arsalarına bakan sensin, ben değil.”
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan, dün (27 Mayıs) şu sözleri sarf etmişti:
“Görevi, unvanı, konumu ne olursa olsun, kamu malının dikkatsiz, ölçüsüz, usulsüz ya da savurgan şekilde kullanılması; beytülmalin istismar edilmesi bizim için asla kabul edilemez. Gerek merkezi idarede gerekse yerel yönetimlerde, kaynakların ekonomik, verimli, amacına uygun ve etkin kullanılması; kamu kaynaklarından azami faydanın sağlanması temel önceliğimizdir. Bu konuda kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı, milletimizin hiçbir ferdinin hakkını yedirmeyeceğimizi her fırsatta vurguluyoruz.
Sayıştay mensuplarımızdan da görev, yetki ve sorumlulukları dahilinde bu önemli vazifeyi itinayla yerine getirmelerini bekliyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye’de hiç kimse hukukun üstünde ya da kapsama alanı dışında değildir. İster atanmış ister seçilmiş olsun, kamu görevi ifa eden herkes, milletin emanetine sahip çıkmakla mükelleftir. İş, eylem ve harcamalarda şayet bir hukuksuzluk ya da usulsüzlük varsa, bunun da hesabının önce yargıya sonra millete verilmesi gerekir.
Çiğ süt içmeyenin ne karnı ne de başı ağrımaz. Her ne kadar kimileri rahatsız olsa da son dönemde yürütülen tahkikatları bu bakımdan gayet olumlu karşılıyoruz. Türkiye’yi safrasındaki taşlardan kurtaracak her adımın kazananı ülkemiz, milletimiz ve şüphesiz demokrasimiz olacaktır. Anayasamızın sunduğu imkânlar, yetkiler ve yükümlülükler çerçevesinde biz de bu yönde atılan her türlü müspet adımı desteklemeyi sürdüreceğiz.”
Kaynak: Halk TV