Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “CHP’nin süratle normalleşmesi şart. CHP’nin iradesine vurulan vesayet prangalarını kırması gerekiyor. Sayın Genel Başkan’ın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulup kendisini toparlaması, ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Bu sözlerin ardında, kulislerde Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik bir mesaj verdiği yorumları yapıldı. Özellikle, “İmamoğlu’nu unut” ifadesinin bu bağlamda kaydedildiği belirtildi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu için düzenlenecek mitinglere devam edeceğini söyleyerek Erdoğan’a yanıt verdi. Özel, “Bir hayali ahtapotu ‘suç örgütü’ diye söyleyerek, kollarından, kafasından bahsederek o suç örgütünü bırak, ayrıl, kendi yoluna bak diye bize siyasi ahlaka da, insani ahlaka da sığmayacak sözlerle arkadaşlarımızın arkasında durmamamızı telkin edip teklifte bulunmaktadır.” açıklamasında bulundu.
Aydın Kuşadası’nda konuşan Özel, Erdoğan’a iki önemli hatırlatma yaptı. Özel, FETÖ’nün kumpası sonucu tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ‘u ve 91 yıl önce yaşanan Kuşadası’ndaki Kanapiçe Olayı olarak bilinen Er Musa‘nın hikayesini anlattı.
Özgür Özel, “Ey Erdoğan! Sen bana diyorsun ya, ‘Ekrem’in arkasından çekil. Kendi yoluna bak, kendi işine bak.’ Ben senin gibi İlker Başbuğ’u feda edenlerden değil, asker Musa’nın arkasında duran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturuyorum.” şeklinde konuştu.
“İNSANLARIN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKIYORUM”
Özel, şunları dile getirdi:
- 57 gün önce, darbe girişimi sonrası milletin gözünün içine bakıp “Göreceksiniz, bir ayı bulmadan birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar” diyenlere hatırlatmak isterim ki, değil 30 gün, 57 gün geçti.
- Televizyonlar, TRT gece gündüz yalan yayın yapıyor. Merkez medya her gün iftiraları tekrarlıyor.
- Öte yandan dosyaya bir kanıt girebilmiş değil, yalancı şahitlerin iftiralarına somut delil eklenebilmiş değildir. Kuşadası’nda ben konuşurken, bu ülkenin namuslu, çalışkan insanlarının, emeklilerinin, gençlerinin, kadınlarının gözünün içine baka baka konuşuyorum ve dün Silivri’de gözünün içine bakıp geldiğim Ekrem İmamoğlu’nun selamlarını iletiyorum.
- Bugün Erdoğan, “Yargıya güven, partinde otur.” demişti.
“BİZE ARKADAŞLARIMIZIN ARKASINDA DURMAMIZI TELKİN EDİP TEKLİFTE BULUNMAKTA”
- Dün Erdoğan, belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu “suç örgütü” diye nitelendirip, siyasi ahlaka sığmayacak sözlerle arkadaşlarımızın arkasında durmamızı telkin etmiştir.
- Buradan iki tarihi hatırlatmada bulunacağım.
“ZEKERİYA ÖZ’E VERİP ORDUNUN ARKASINDAN ÇEKİLMİŞTİ”
- Daha önce ne istediyse verdiği ve etle tırnak gibi olduğu Fethullahçılar milli ordumuza kumpas kurduğunda, Erdoğan, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u terör örgütü üyesi olarak nitelendirip Zekeriya Öz’e verip ordunun arkasından çekilmiştir.
- Bugünkü cumhurbaşkanının, ülkenin Genelkurmay Başkanı’na kurulan kumpasta nasıl arkasından çekildiğini hatırlıyoruz.
KANAPİÇE OLAYINI ANLATTI
- Bir de ilk cumhurbaşkanının burada yaptığı var. 1934’te, 14 Temmuz günü Kanapiçe koyuna bir sandal geliyor; 4 yabancı asker var.
- Nöbetçi Mehmetçik, görevi vatanı korumak. Nöbetçi Er Musa uyarıda bulunuyor fakat geri dönmüyorlar. Silah gösteriyorlar. Musa havaya ateş ediyor ve sandaldakiler 3’ü hayatını kaybediyor.
- İngiltere Türkiye’den bu erin cezalandırılmasını, hatta idam edilmesini istiyor. Ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Musa’yı cezalandırmak değil, idam etmek dahi aklımızdan geçmez.” diyerek durumu öngörmüştür.
“BİR TARAFTA ERDOĞAN BİR TARAFTA ATATÜRK”
- Bir tarafta FETÖ’cülere Genelkurmay Başkanı’nı feda eden Erdoğan, diğer tarafta ise bir asker Musa’yı bile, İngiltere’ye feda etmeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk var.
“BEN ASKER MUSA’NIN ARKASINDA DURAN ATATÜRK’ÜN KOLTUĞUNDAYIM”
- Ey Erdoğan! Sen bana diyorsun ya, “Ekrem’in arkasından çekil. Kendi yoluna bak.” Ben senin gibi İlker Başbuğ’u feda edenlerden değil, asker Musa’nın arkasında duran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturuyorum.
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenlere, o zaman şunu söyleyelim: Vatanını, milletini seven, arkadaşlarının arkasında duranlar, eylemlere katılmaya devam etmelidir.
- Bunun yolu, bugün yaptığınız gibi davet edildiğiniz yerlerde, dayanışma alanlarında, meydanlarda, yürüyüşlere katılmaktır.
Kaynak: Halk TV
