VEYSEL AĞDAR/İSTANBUL
İplik ve tekstil sektöründeki daralma, pamuk üreticileri ve sanayicileri ciddi şekilde endişelendiriyor. Eğer önümüzdeki aylarda piyasada bir hareketlilik yaşanmazsa, sektör daha zorlu günlerle karşı karşıya kalabilir. Sektör temsilcileri, artan küresel pamuk üretimi, ekonomik yavaşlama ve sentetik elyafların rekabeti nedeniyle azalan talebin uluslararası fiyatlarda aşağı yönlü baskı oluşturduğunu dile getirdi. Ekim alanlarındaki daralma ve verim kayıplarının yaşanması ise kaçınılmaz olarak görülüyor.
Fiyatlar 73 liradan 58 liraya düştü
Şanlıurfa’da çiftçiler, alternatif ürün eksikliği nedeniyle zarar etme pahasına pamuk ekmeye devam ediyor. Ancak sanayi tesisleri yüzde 25 kapasiteyle üretim yapmaya çabalıyor. Şanlıurfa Pamuk Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk AŞ (PAMLİDAŞ) ve Karakucak Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Karakucak, piyasalardaki gerileyen fiyatların üreticiyi ve sanayiciyi ciddi kayıplara uğrattığını belirtiyor. Karakucak, “Pamuk ekim maliyetlerini karşılamıyor. Enerji ve işçilik maliyetlerindeki artış, sanayicinin Uzak Doğu ve Asya’daki üreticilerle rekabet etmesini zorlaştırıyor. Pamuk fiyatları geçen yıla göre kilogram başına 15 TL düşerek 58 TL seviyelerine ulaştı. Çiftçinin dayanacak gücü kalmadı. Avrupa’daki ekonomik sıkıntılar ve savaşlar, ihracat talebini olumsuz etkiliyor. Siparişler artık Asya ve Uzak Doğu pazarlarına kayıyor.” sözlerini ifade etti.
Destek çağrısı: İşçilik ve enerji maliyetleri yüksek
Geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon ton kütlü pamuk işlenirken, bunun 450 bin tonunun lif pamuk olarak piyasaya sunulduğu açıklandı. Sektörün sürdürülebilirliği için acil önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Neşet Karakucak, rekabet gücünün artırılması için devlet desteğinin şart olduğunu belirtti. “Türkiye tekstil sektörü kalite açısından önde, ancak maliyetlerimiz çok yüksek. Uzak Doğu’da işçilik maliyetleri 100 dolar iken, bizde asgari ücretle çalışan bir işçinin maliyeti 30-31 bin TL’yi buluyor. Eğer enerji ve kredi maliyetleri konusunda destek sağlanırsa, üreticilerin ve sanayicilerin şartları eşitlenebilir.” dedi.
Pamuk çiftçisi son 3 yıldır kâr etmiyor
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, geçen yıl 73 TL seviyelerinde olan pamuk fiyatlarının bu yıl 56-60 TL arasında seyrettiğini aktararak, pamuk üreticisinin zorlu bir süreçten geçtiğini belirtti. Fiyatların bu seviyede kalmasının üretici için büyük bir kayıp olduğunu ifade eden Uçak, “Pamuk diğer ürünlere göre çok daha yüksek maliyetli bir ürün. Ancak mevcut fiyatlar bu maliyetlerin çok altında. Üretici son 3 yıldır bu üretimden kâr edemedi. Bu durum sektöre güveni sarsıyor ve üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.” şeklinde konuştu.
Ekim alanında %30, verimlilikte %40 düşüş bekleniyor
Uçak, pamuk üreticilerinin bu yıl ekim yaparken oldukça zorlanacaklarını kaydetti. Maliyetlerin yüksek olduğunu belirten Uçak, “Geçen yıl 28 TL’ye mal olan 1 kilo pamuk, artık çok daha fazla maliyet gerektiriyor. Daha önce kazanç sağlayamayan üreticiler, alternatif ürünlere yönelmek durumunda kalabilir. Pamuk, su ve elektrik gibi büyük girdi maliyetleri gerektiren bir ürün. Pırasanın kilosu 100-110 TL arasında iken, pamuk fiyatının 60 TL olması anormal. Devlet yeterli destek sağlamazsa, gelecek yıl büyük bir düşüş görebiliriz. Bu yıl için ekim alanlarında en az %30’luk bir daralma bekliyoruz. Verimlilikte ise %35-40 seviyelerinde bir azalma yaşanabilir.” diyerek endişelerini dile getirdi.
Düşük fiyatlar üretime olumsuz etki yapıyor
Türkiye’nin pamuk ihtiyacının her yıl azaldığını belirten Uçak, “Tüketim 2021’de zirve yaparak 1.9 milyon ton olmuştu. Ancak şu anda bu rakam 1.3-1.4 milyon ton seviyelerine düştü. Yılsonunda Türkiye’nin pamuk üretimi yaklaşık 800 bin ton olacak. Ege Bölgesi’nde ise bu yıl 180 bin ton üretim bekleniyor, ancak gelecek yıl bu rakam 140-150 bin ton seviyelerine gerileyebilir. Bu düşüş, üretim alanlarındaki daralma ve düşük fiyatlardan kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.
Yağmur Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kaya, piyasadaki durumu “tarihi dip seviyeler” olarak tanımlayarak, geçen yıl uluslararası piyasalarda kilosu 95 TL olan pamuğun şu an 65 TL’ye indiğini, Türkiye’deki fiyatların da 72-73 TL’den 57-58 TL seviyelerine gerilediğini söyledi. Kaya, bu durumun pamuk üreticisi için pek olumlu olmadığını vurgulayarak, “Pamukta değil, iplik ve viskon gibi tekstil hammaddelerinde de talep son derece düşük. Deprem bölgesinde birçok tesisin üretimi tamamen durdurmuş durumda. Kalan tesisler ise ancak %30-40 kapasite ile çalışabiliyor.” dedi.
Günlük 5-6 kamyon yerine yalnızca 1 kamyon çıkıyor
Sektördeki daralmanın lojistik sektörüne de olumsuz yansıdığını aktaran Kaya, “Eskiden günlük 5-6 kamyon sevkiyat yapabilen firmalar, şu an yalnızca 1 kamyon çıkarabiliyor. Talepte herhangi bir toparlanma beklemiyorum; en erken eylülde bir hareketlilik olabilir.” şeklinde belirtti.
Planlama hatası ve regülasyon eksikliği
Kaya, sektördeki yaşanan sorunların yalnızca talep daralmasından kaynaklanmadığını, aynı zamanda yanlış yatırımlar ve devletin regülasyon eksikliğinin de bu durumu tetiklediğini ifade etti. 2021’de pandemi sonrası artan talep nedeniyle Türkiye’de fazla yatırım yapıldığını belirten Kaya, “Makineciler 2 yıl sonrasına termin veriyordu. Ancak bu durumu geçici olduğunu öngörmek mümkündü. Devlet, enflasyon %65 iken %10-11 faizle 7 yıl vadeli yatırım kredileri sunuyordu. Bugün ise yeni yatırımların çoğu atıl durumda.” dedi. Kaya, sektörün yanlış planlamalarının sonuçlarına da dikkat çekerek, “Şu an tekstil fabrikaları %50 kapasiteye bile ulaşamıyor. Yeni yatırımlar gereksizdi ve çoğu atıl kaldı; yüksek faizle kredi alanlar ile düşük faizle kredi alanlar arasında büyük bir fark oluştu.” şeklinde önemli bir noktaya değindi.
Kaynak: Ekonomim