1. Haberler
  2. Son Dakika
  3. PJAK: Barış İçin Türkiye ile İlişkileri Destekliyoruz

PJAK: Barış İçin Türkiye ile İlişkileri Destekliyoruz

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kaynak, SEBASTIAN MEYER/CORBIS/GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı, 2012 yılında Irak’ın kuzeyindeki Kandil Dağı’nda eğitim sırasında görüntülenen PJAK’ın silahlı kadın üyeleri.

İran’da Türkiye ile Yeni Süreç

İran’da Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) Eş Genel Başkanı Emir Kerimi, Türkiye’deki “yeni süreci” desteklediklerini ancak PKK gibi silah bırakma ve fesih kararları almadıklarını ifade etti.

Kerimi, İran’da bu tür bir zemin bulunmadığını belirtti.

“Türkiye’ye hiç saldırmadık ve saldırmayacağız” diyen Kerimi, “Türkiye devletiyle normal ve barışçıl ilişkiler kurmak” istediklerini vurguladı.

BBC Türkçeye yaptığı yazılı açıklamada Kerimi, İsrail ve İran arasındaki gerginliklerle ilgili şöyle dedi: “Bu bizim ve halkımızın savaşı değildir, tarafı değiliz.”

PJAK, PKK’nın omurgasını oluşturduğu Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) üyesi olarak kabul ediliyor.

Grup, hem Türkiye hem de İran tarafından “terör örgütü” listesinde yer almakta. ABD Hazine Bakanlığı da PJAK’ı 2009 yılında “terör örgütü” olarak tanımladı.

Türkiye, PJAK’ı PKK’nın İran kolu olarak görmekte, ancak PJAK kendisinin PKK ile organik bir bağı olmadığını iddia ediyor.

‘Süreci Destekliyoruz’

Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta PKK’ya yaptığı silahsızlanma çağrısından sonra, örgüt 5-7 Mayıs’ta kongresini topladı ve 12 Mayıs’ta silah bırakma kararını duyurdu.

Kimi çevrelerin “çözüm” ve “barış” olarak tanımladığı süreçte, hükümet “Terörsüz Türkiye” hedefini öne çıkardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Haziran’da “Terörsüz Türkiye sürecimizin hedefine suhuletle ulaşması için uzlaşıya, iş birliğine ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı.

Öcalan'ın çağrısının Kürtçe metnini Ahmet Türk, Türkçe metnini ise Pervin Buldan okudu

Kaynak, Reuters

Fotoğraf altı yazısı, Abdullah Öcalan’ın çağrısı 27 Şubat’taki bir basın toplantısında Türkçe ve Kürtçe okundu.

BBC Türkçeye verdiği yanıtta Kerimi, Öcalan’ın çağrısını tamamen desteklediklerini belirterek, “Bunu Türkiye ve tüm Ortadoğu için büyük bir demokratik değişim şansı olarak görüyoruz” dedi.

Değişikliklerin örgüt için “stratejik” olduğunu savunan Kerimi, Türkiye tarafını eleştirdi:

“Bu çağrı ve PKK’nın olumlu yanıtı barış ve demokrasi için büyük umutlar doğurdu. Ne yazık ki Türkiye devleti bu meseleyi oldukça taktiksel bir şekilde ele almakta ve bu yönde adımlar atmaktan kaçınmaktadır.”

PJAK Eş Genel Başkanı Emir Kerimi

Kaynak, PJAK

Fotoğraf altı yazısı, PJAK Eş Genel Başkanı Emir Kerimi.

Silah Bırakmaya Yaklaşım: ‘Nasıl Savunmasız Kalabiliriz?’

Türkiye’deki yetkililer, PKK dışında PJAK ve Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri (YPG) gibi grupların da silah bırakmasının gerektiğini dile getiriyor.

Kerimi, PJAK’ın gündeminde silah bırakmak veya feshetmek olmadığını belirtti.

Kürt sorununa demokratik çözüm için “demokratik mücadele ve diyaloğu” savunduklarını söyleyen Kerimi, bu seçimin nedenini “koşullar ve baskıcı politikalar” olarak ifade etti.

Kerimi, “PJAK hiçbir zaman ulusal kurtuluş savaşı ve silahlı mücadele stratejisi gündemine almamıştır” diyerek görüşlerini destekledi.

İran yönetimi ise ülkede Kürtlere yönelik sistematik baskı uygulandığını reddediyor ve PJAK’ı ulusal güvenliğe bir tehdit olarak tanımlıyor.

2022 Mahsa Amini protestoları sırasında İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, “karşı devrimci terörist grupların” İran’daki “ayaklanmaları” planladığını söylemiş, PJAK’ı da bu gruplar arasında saymıştı.

İran yönetimi, PJAK, İran Kürdistanı Demokratik Partisi ve İran Kürdistanı Komala Partisi gibi muhalif Kürt örgütlerini “bölücülük ve terörizm”le suçluyor.

Fotoğrafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan el sallarken görülüyor.

Kaynak, MUSTAFA İSTEMİ/DIA IMAGES/GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni süreci “Terörsüz Türkiye” süreci olarak tanımlıyor.

Kerimi, neden PKK gibi silah bırakma kararı almadıklarıyla ilgili şunları ifade etti:

“Bizim algımıza göre Öcalan’ın çağrısında silahlı mücadelenin temel stratejik anlamda zincirlerinin kırılması söz konusu. Silah bırakma, aşamanın ilerlemesi ve siyasi-hukuki güvenceler sağlandıktan sonra gerçekleşmesi beklenen bir adım olacaktır.”

“İran’da böyle bir zemin yoktur. İran rejimi, farklı düşünceleri şiddetle bastırıyor ve mücadele eden bireyleri idam ediyor. Bu gerçek, Kürt meselesi açısından daha da belirgindir; idamların çoğu Kürt eylemcilerden ve Kürt mahkumlardan oluşmaktadır. Öğretmen, çevre aktivisti ve kadın hakları savunucusunu idam eden bir rejime karşı nasıl savunmasız kalabiliriz?”

İran yönetimi ise bu tür kişileri “devlet güvenliğine karşı faaliyet, silahlı ayaklanma ve isyan gibi suçlamalarla” idam ettiklerini savunuyor.

Uluslararası insan hakları örgütleri, idam yöntemini eleştiriyor ve adil yargılamanın olmamasını, bu cezanın muhalifleri cezalandırmak için kullanıldığını belirtmektedir.

‘Türkiye Devletiyle Normal ve Barışçıl İlişkiler Kurmak Talebimiz Var’

Türkiye, geçmişte PJAK’a yönelik bazı operasyonları dönem dönem gerçekleştirdi. Bu operasyonlara eleştiri getiren Kerimi, birçok üyesinin hayatını kaybettiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bizim Türkiye devletiyle herhangi bir talebimiz yok, bu nedenle aramızda bir sorun yok. Türkiye devletinin bize karşı tutumu, onun kronik Kürt fobisiyle bağlantılıdır.”

“Türkiye’ye karşı hiçbir eylem gerçekleştirmedik ve gerçekleştirmeyeceğiz. Türkiye devletiyle normal ve barışçıl ilişkiler kurma talebimiz var. Bu konteksde hazır olduğumuzu belirtiyoruz.”

Bazı siyasi kesimler ve uzmanlar, PKK’nın silah bırakmasının ardından bu silahlarının YPG ve PJAK gibi gruplara aktarılabileceği yönündeki kaygılara da yer veriyor. Bu endişeleri yanıtlayan Kerimi, “Hayır, böyle bir durumu mümkün görmüyoruz. PKK, Türkiye devletiyle çözüm arayışındayken neden silahı başka yerlere taşımak istesin?” dedi.

‘PJAK Savaşı Başlatan Taraf Olmayacak’

PJAK ve İran yönetimi arasında 2011 yılından bu yana fiili bir ateşkes süreci yürütülüyor.

İsrail ile İran arasındaki mevcut kriz PJAK’ı etkileyecek mi? Kerimi, savaşın başlatan tarafı olduklarını reddederek şunları ifade etti:

“Her ne kadar İran ateşkesi ihlal etmiş olsa da hâlâ ona bağlı kalmayı sürdürüyoruz. PJAK asla savaşı başlatan taraf olmayacaktır. İsrail ile İran arasındaki çatışma bizim ve halkımızın savaşı değildir, tarafı değiliz.”

“Sorunların demokratik yollarla çözümünü arıyoruz. Sadece bizim üzerimize saldırı olursa ve halkımız katliam tehdidi altındaysa, meşru savunma hakkı gereği kendimizi koruyacağız.”

İsrail'in saldırıları sonucu İran'ın başkenti Tahran'da hasar gören bir binanın önünde itfaiye ekipleri çalışıyor.

Kaynak, FATEMEH BAHRAMI/AA/GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı, İsrail’in saldırıları sonucu İran’ın başkenti Tahran’da hasar gören bir bina.

Özerklik İlan Etmedik

PJAK tarafından 14 Haziran’da yapılan yazılı bir açıklamada, “Kendini yöneten demokratik bir toplumun inşası için tüm halkları seferber olmaya çağırıyoruz” ve “özyönetim çağrısı” yapılmıştı.

Bu ifadelerin ne anlama geldiği ve özerklik çağrısı olup olmadığı yönündeki soruya Kerimi, “Bildirimizde özerklik ilan etmedik. Kendi kaderini ve yönetim biçimini belirlemek halkın en doğal hakkıdır” şeklinde yanıt verdi.

“Bildirimizde halkımıza, mevcut kriz ortamında devletten bir beklenti içinde olmadan inisiyatif alarak kendi işlerini yürütmeleri ve temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere çeşitli komiteler kurmaları talebinde bulunduk.”

‘Hiçbir Savaşta Bizi Sevindirecek Bir Şey Yok’

Türkiye’de bazı uzmanlar, PJAK’ın bildirilerinde kullanılan ifadelere dayanarak, grubun İsrail’in İran’a yönelik saldırılarından memnuniyet duyduğunu ifade ediyor.

Bu yorumlara yanıt veren Kerimi, “Savaşın acılarını herkesten iyi biz biliriz. Hiçbir savaşta bizi sevindirecek bir şey yoktur. İran-İsrail savaşı olsun veya olmasın, biz halkımızın hakları için mücadelemize devam ederiz” dedi.

2011 yılında, dönemin İran Devrim Muhafızları komutanlarından Hamid Ahmadi, PJAK'a yönelik operasyonlarla ilgili açıklama yapıyor. Ahmadi'nin yanında operasyonların yerlerini açıkladığı büyük bir harita görülüyor.

Kaynak, BEHROUZ MEHRI/AFP/GETTY IMAGES

Fotoğraf altı yazısı, 2011 yılında, dönemin İran Devrim Muhafızları komutanlarından Hamid Ahmadi, PJAK’a yönelik operasyonlarla ilgili açıklama yapıyor.

İran’daki demokrasi yanlısı muhalefetin bir kısmı, İsrail’in saldırılarını sert bir dille eleştirirken, bazı muhalefet grupları ise bu saldırıların etkisiyle yönetim değişikliği fırsatı yaratılabileceğini öne sürüyor.

Kerimi’ye yöneltilen bu konuda çeşitli görüşleri olup olmadığına dair sorulara karşılık, “Savaş özgürlük ve demokrasi getirmez. Biz savaş taraftarı değiliz. Gerçek özgürlük ve demokrasi, halkların, kimliklerin ve ezilen kesimlerin yürüttüğü demokratik mücadele ile gelir” sözleriyle yanıtladı.

PJAK Nedir?

1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına karşı İran’daki bazı Kürt şehirlerinde eylemler düzenlendi ve güvenlik güçleri müdahale ederek birçok kayıplara yol açtı.

Bu olaydan sonra PKK’nın İranlı Kürt gençleri arasındaki etkisinin arttığı düşünülmektedir.

PJAK, 2004 yılında kuruldu ve mevcut İslami yönetime karşı demokratik özyönetim ve demokratik konfederalizmi savunuyor.

Grubun silahlı kanadı “Doğu Kürdistan Savunma Birlikleri” (YRK) olarak adlandırılmaktadır.

Yıllar içerisinde PJAK ve İran güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar iki taraftan da yüzlerce kayba yol açtı.

2010 yılında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil'de, beş PJAK mensubunun İran'da öldürülmesine karşı yapılan bir gösteri. Protestocular ellerinde ölen PJAK üyelerinin resmini taşıyor.

Kaynak, SAFIN HAMID/AFP via Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, 2010 yılında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de, beş PJAK mensubunun İran’da öldürülmesine karşı yapılan bir gösteri.

2011 yılındaki yoğun çatışmaların ardından İran ile PJAK arasında bir ateşkes süreci başlamıştır.

Örgüt, eş genel başkanları Emir Kerimi ve Peyman Viyan tarafından temsil edilmektedir.

PJAK mensuplarının günümüzde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin dağlık bölgelerinde bulunduğu belirtilmektedir.

Türkiye’deki yetkililer, PJAK’ın PKK’nın İran kolu olduğu görüşündedir.

PKK ile olan ilişkilerine dair bir soruyu yanıtlayan Kerimi, ilişkilerinin Öcalan’ın düşünceleri ve felsefesi üzerinden şekillendiğini vurguladı:

“Biz partimizi, Öcalan’ın kadın özgürlüğü temelli demokratik-ekolojik toplum paradigmasını ortaya koyduğu dönemde kurduk. Bu fikri benimsedik ve bu temelde partimizi inşa ettik.”

“İki güç arasında düşünsel ve felsefi bir yakınlık olması, aralarındaki başka alanlarda da yakınlaşmaya yol açabilir; ancak bu, organik bir ilişki anlamına gelmez.”

Kaynak: BBC Türkçe

PJAK: Barış İçin Türkiye ile İlişkileri Destekliyoruz
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin