1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Riskler Artıyor: Altın Fiyatları Yükselir Mi?

Riskler Artıyor: Altın Fiyatları Yükselir Mi?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Altın Fiyatlarındaki Risk ve Değişimler

İktisatçı Mahfi Eğilmez, “Risk Artarsa Altın Fiyatı da Artar” başlıklı yazısında, Türkiye’deki mevcut risklerin altın fiyatları üzerindeki etkisini ele aldı.

Mahfi Eğilmez’in değerlendirmeleri:

Altın, sınırlı rezervleri ve çıkarma sürecinde kullanılan çevreye zarar veren teknolojilerle değerlendirilen bir madendir. Rezervlerin sınırlılığı ve çevresel etkiler, altın üretimi konusunda bir dizi ikilem yaratmaktadır. İnsanlar değişik nedenlerle altına yönelirken, günümüzde bu talebin başlıca üç sebebi bulunmaktadır:

  • Takı olarak kullanılma
  • Değer saklama
  • Merkez bankaları tarafından rezerv olarak tutulma

İlk sebep, ikinci nedenle de doğrudan ilişkilidir, çünkü insanlar takı olarak kullandıkları altınla birlikte değerlerini de korumuş olurlar.

20. yüzyılda, kâğıt paranın madeni paraların yerini almasına kadar, madeni paralar altın, gümüş gibi değerli madenler içeriyordu. Zamanla, kâğıt paraların altın karşılığı basılmaya başlamasıyla, merkez bankaları altın talep etmeye devam etti. 1971 yılında doların karşılıksız kalması, altına olan talebi önemli ölçüde etkiledi. Bugün, merkez bankaları kâğıt parayı altın karşılığı basmasa da rezerv olarak altın bulundurmaktadırlar.

Elmas-Su Paradoksu

Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre, bugüne dek çıkarılmış toplam altın miktarı 216.265 ton olarak hesaplanmaktadır. Bu miktar, 22 metre kenar uzunluğuna sahip bir küp içerisine sığdırılabilir. Çıkarılan altının yüzde 45’i mücevher, yüzde 22’si külçe altın ve madeni para, yüzde 17’si merkez bankalarının rezervi olarak kullanılmakta, yüzde 15’i ise diğer kategorilerde yer almaktadır. En fazla kabul edilen tahminlere göre geriye kalan rezerv miktarı yaklaşık 64.000 ton civarındadır.

Altının değerini artıran en önemli unsur, sınırlı olması ve çoğaltılamamasıdır. Bu durum, elmas ve su arasında bir çelişkiye yol açmaktadır; elmas yaşam için gerekli değilken, su hayati bir ihtiyaçtır. Ancak elmasın fiyatı suya göre kıyaslanamayacak kadar yüksektir. Bu paradoks, altın için de geçerlidir.

Altının Değeri ve Riskler

Altın fiyatlarındaki günlük dalgalanmaları etkileyen en önemli faktör risklerdir. Ülkedeki riskler arttıkça, altın fiyatlarının da yükseleceği görülmektedir. Bir ülkedeki risklerin artması, o ülke parasının değer kaybetmesi anlamına gelir. Bu durumda, insanlar ulusal paradan kaçmakta, bazıları yabancı paralara, bazıları gayrimenkul alımına ve diğerleri de altın yatırımına yönelmektedir. Riskli dönemlerde, altın en güvenli varlık olarak tanınmaktadır. Bu da halk arasında “güvenli liman” olarak anılmasına neden olmaktadır.

Riskler arttığında altın talebi hemen yükselirken, riskler düştüğünde bu talebin azalışı o kadar hızlı olmayabilir.

CDS Primleri ve Altın İlişkisi

Bir ülkenin risk durumunu ölçmek için en etkili yol, 5 yıllık CDS primindeki değişimlere bakmaktır. 2021 yılı Eylül ayında enflasyon yükselirken, TCMB faizi düşürmeye başladığında, 5 yıllık CDS primi 838’e kadar yükselmişti. Aynı dönemde gram altın fiyatı da 998 liraya ulaşmıştı. Güncel verilerde ise CDS primi 300 dolayında seyrederken, gram altın fiyatı 4.151 liraya kadar yükselmiştir.

Altın talebi yalnızca ülke riskleriyle değil, dünya genelindeki belirsizliklerle de artmaktadır. Artan belirsizlikler, riskleri tetikler ve bu durum, güvenli liman arayışını yani altına olan talebi daha da artırır.

Türkiye’de Altın Yatırımları

Son dönemde Türkiye, altın ithalatına sınırlamalar getirmiştir. 2023 yılından itibaren uygulamaya konan bu kısıtlamalar, altın fiyatlarının artmasına sebep olmaktadır.

Türk yatırımcılar için altının değeri, hem altın fiyatı hem de Amerikan dolarıyla doğrudan ilişkilidir. Ülkemizde altına yapılan yatırımlar, dolardaki yükseliş ve altındaki değer artışında kazanç sağlayabilir. Her iki faktörün birden düşmesi durumunda ise yatırımcılar zarar riski ile karşı karşıya kalabilir; fakat bu durum sık rastlanan bir olgu değildir.

Türk halkı, geçmişte deneyimlediği dalgalanmalar sayesinde portföylerinde her zaman bir miktar altın bulundurmayı tercih etmektedir. Dünya Altın Konseyi, Türkiye’deki yastık altındaki altın miktarını 5-6 yıl önce 3.500 ton olarak tahmin etmişti. Bu rakamın zamanla önemli ölçüde artmış olduğu öngörülmektedir, zira o zamandan bu yana ülke riskleri de artmıştır.

Kaynak: Ekonomim

Riskler Artıyor: Altın Fiyatları Yükselir Mi?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin