Soğan Kürü ile Kırışıklıklara Karşı Etkili Çözüm
Soğan, içerdiği zengin C vitamini ve kükürt ile kırışıklıklarla mücadelede güçlü bir doğal kür olarak öne çıkmaktadır.
Kükürt, soğanın keskin kokusunun kaynağı olmasının yanı sıra vücuttaki kolajen üretimini artırma potansiyeline sahiptir. Kolajen, cildimizde bol miktarda bulunan önemli bir protein olmaktadır. Ancak 30 yaşından itibaren doğal kolajen seviyeleri azalmaya başlar; bu da kırışıklıklar ve ince çizgilerin oluşumuna neden olur. Soğan, yüksek C vitamini içeriği sayesinde kolajen üretimini destekleyebilir.
Keskin bir kokusu olmasına rağmen soğan suyu, cilt bakımı alanında önemli bir yere sahiptir. Akne, cilt lekeleri ve çeşitli diğer cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için etkili bir malzeme olarak kullanılabilir.
Soğanın içerdiği antioksidanlar, fitokimyasallar ve antibakteriyel bileşikler, yara izlerini azaltma konusunda fayda sağlayabilir. Bu maddelerin cilt sağlığına katkıları arasında şunlar yer alır:
- Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önleyebilir. Serbest radikaller, metabolik süreçler sırasında oluşur ve cilt kırışıklıklarına yol açabilir. Kuersetin, özellikle ameliyat sonrası yara izlerinin tedavisinde etkili bir antioksidandır.
- Fitokimyasallar, cildin daha canlı ve parlak görünmesine yardımcı olur.
- Antibakteriyel özellikleri, sivilceye neden olan bakterilerle savaşabilir. Soğan suyu, antibiyotik kremleri kullanmak istemeyenler için doğal bir alternatif sunar.
- Antiseptik özellikleri ile virüsler ve mantarlarla mücadeleye yardımcı olabilir; bu, saç sağlığının korunması açısından da önemlidir.
Soğanın cilt sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini destekleyen araştırmalar da bulunmaktadır. Örneğin, 2017 yılında yapılan bir çalışmada soğan ekstresi jeli ve silikon jel, ameliyat izlerinin giderilmesinde benzer etkinlik göstermiştir.
Uzmanlar ayrıca bakır, manganez ve çinkonun kolajen üretimini artırmada önemli etkilere sahip olduğunu belirtiyor. Bu mineraller arasında özellikle balkabağı ve brokoli ön plana çıkıyor.
Birçok araştırma, kırışıklıklara karşı kolajen bazlı ürünlerin kullanımını tavsiye etmesine rağmen, doğru ürün seçimi büyük önem taşır. Kolajen, “hidrolize kolajen” formu dışında cildin derin katmanlarına nüfuz edemeyen büyük bir moleküldür. Yaşlanma belirtileri ile başa çıkmak isteyen pek çok kişi, kremlerin ve maskelerin içeriğindeki kolajeni yeterli görmemektedir.
Uzmanlar, “Kolajen maskelerine, kremlerine ve serumlarına paranızı boşa harcamayın; çünkü kolajen doğrudan cilde uygulandığında etkisi oldukça sınırlıdır,” şeklinde uyarıda bulunmaktadırlar.
Etkili etkinliğe sahip ürünler, kolajen üretimini destekleyen peptitler veya pro-kolajen içeren ürünlerdir. Uzmanlar, kolajen seviyelerinin takviyeler aracılığıyla artırılmasını önermekte; bu sayede kan dolaşımında daha hızlı emilip, yaşlanma belirtileri ile içten etkili bir şekilde savaşabilmektedirler. Ayrıca bu takviyelerin tırnak sağlığını da güçlendirdiği belirtilmektedir.
Kaynak: Halk TV
