Suriye Konferansı’nda İşbirliği Vurgusu

Münih Güvenlik Konferansı’nda Suriye Üzerine Umut Verici Gelişmeler

Transatlantik ilişkilerde artan gerilimlerin etkilediği Münih Güvenlik Konferansı, Suriye konusunda umut verici tartışmalara ev sahipliği yaptı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın katıldığı bir oturumda, “Suriye’yi Türkiye’ye kaptırmak istemiyoruz” diyen Suudi bir uzmana Fidan, Orta Doğu’da işbirliği dönemi başlatma arzusunu dile getirdi.

Bu yılki konferans, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in Avrupa ülkelerine yönelik eleştirileriyle gergin bir atmosferde başladı. “Şam için yeni bir devrin başlangıcı: Suriye’deki geçiş sürecinden beklentiler” başlıklı oturumda, Suriye’deki geçiş yönetimiyle ilgili kaygılar dile getirildi ve önemli mesajlar paylaşıldı.

Oturuma Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi üyesi Hind Kabawat katıldı. BBC gazetecisi Lyse Doucet moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda, Suriye’deki geçiş sürecinin kapsayıcı olması gerektiğine vurgu yapıldı.

Geçiş Süreci Kapsayıcı Olacak mı?

Oturuma katılan Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriye’nin özgürlüğünü kazandığını belirterek, “Münih’te bulunmaktan onur duyuyorum” ifadesini kullandı. Geçiş sürecinin kapsayıcılığının sorgulanmasının ardından Şeybani, “Çeşitliliğimiz ile ilgili bir kompleksimiz yok, hepimiz Suriye halkıyız” dedi.

Doucet’in, yeni yönetimin İdlib’i yöneten İslamcılara yer verip vermeyeceği yönündeki sorusuna Şeybani, “Bu ilk kez kapsayıcılığı getireceğimiz bir süreç” şeklinde yanıt verdi. Ayrıca, Suriye’deki durumu Libya ve Irak ile kıyaslayarak, Suriyelilerin bu durumlardan ders çıkardığını vurguladı.

Kabawat ise, “Artık azınlık ve çoğunluk yok. Hepimiz eşitiz” diyerek, tarihi bir an yaşandığını ve diyalog kültürünü başlatmanın zamanı geldiğini belirtti. Bu açıklamalar, izleyicilerden alkış aldı.

Şeybani: “Pedersen’ı İlk Kez Gülümserken Görüyorum”

Moderatör Doucet, katılımcılardan Suriye’deki geçiş sürecinin başarılı olup olmayacağı konusunda el kaldırmalarını istedi. Katılımcıların çoğu iyimserlik gösterdi. Doucet, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’e gelişmelerin hızlı ilerleyip ilerlemediğini sordu.

Şeybani, “Suriye’deki gidişatın olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğunu bilmek istiyorsanız, bakın ilk kez Sayın Pedersen’i gülümserken görüyorum. Bu iyi bir sinyal” diyerek salonda gülüşmelere yol açtı.

Pedersen Yeni Yönetimi Hem Övdü Hem Uyardı

Pedersen, Şam’daki yeni yönetimin doğru mesajlar verdiğini belirtti. Ancak, Suriye’deki tüm kesimlerin sürece destek vermesi gerektiğini vurgulayarak, 1 Mart’ta yeni hükümetin göreve başlamasıyla birlikte “doğru kararların alınması gerektiği” uyarısında bulundu.

Güvenlik sorunlarına da dikkat çeken Pedersen, IŞİD, Kürt meselesi ve İsrail işgali altındaki Suriye topraklarını sıraladı. Ayrıca, ekonominin düzelmesi için yaptırımların kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.

Fidan: Silahlı Milislere Müsamaha Gösteremeyiz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki silahlı milislere müsamaha göstermeyeceklerini, bu durumun yalnızca kaos ve istikrarsızlık getirdiğini ifade etti. Yeni yönetimin doğru adımlar attığını söyledi.

Fidan, “Suriye’de güvenlik açısından geriye kalan tek sorun PKK/YPG’den kurtulmak ve Şam’daki dostlarımızın bu konuya eğilmelerini bekliyoruz” dedi. Bunun yanı sıra, Suriye’deki silahlı grupların durumunu eleştirerek, yıkıcı etkilerine karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.

Suudi Uzmandan “Suriye’yi Türkiye’ye Kaptırmak İstemiyoruz” Mesajı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud olarak beklenen katılım gerçekleşmedi. Ancak izleyicilerden Körfez Araştırmaları Merkezi Başkanı Abdulaziz Sager, Suriye’ye ilişkin görüşlerini paylaştı.

Sager, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere sağladığı destek için minnettarlığını ifade eden bir mesaj verirken, “Ama biz Irak’ı İran’a kaptırdığımız gibi, Suriye’yi de Türkiye’ye kaptırmak istemiyoruz” dedi. Fidan, Türkiye’nin Suriye muhalefetine desteğinin, Suriyelilerin egemenliği üzerinde söz sahibi olacağı anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

Fidan, bölgedeki hakimiyet sorununu geride bırakılması gerektiğini belirterek, “İşbirliği, saygı ve dayanışma kültürü” oluşturmanın önemli olduğunu söyledi.