Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nde Yeni Dönem
Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nde (TKBB) başkanlık görevini tamamlayan Onur Gök, koltuğunu Vakıf Katılım Genel Müdürü Mehmet Ali Akben’e devretti.
TKBB’nin 24. Olağan Genel Kurulu, Birliğin merkezinde düzenlendi. Üye katılım bankalarının temsilcilerinin iştirak ettiği bu toplantıda, katılım bankacılığı sektörünün mevcut durumu, Türkiye ekonomisine katkıları ve geleceğe yönelik stratejileri masaya yatırıldı.
Genel Kurul’da gerçekleştirilen seçimlerle, Emlak Katılım Genel Müdürü olan Onur Gök, görevi Mehmet Ali Akben’e teslim etti. Gök, katılım finans sektörünün toplumsal tabana yayılması ve finansal erişimin artırılması üzerine önemli çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı. Ayrıca, sektördeki ürün ve hizmet çeşitliliğinin, dijitalleşme ve müşteri odaklı yaklaşım ile hızla gelişmekte olduğuna dikkat çekti.
Gök, katılım esaslı ürünlerin bireysel ve kurumsal müşterilerin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlandığını belirterek, katılım bankalarının toplumun geniş kesimlerine ulaşabildiğini dile getirdi. “Katılım finans prensipleri, yalnızca bir finansman modeli değil; toplumsal faydayı öncelikli kılan, adaletli, şeffaf ve paylaşımcı bir anlayışı ifade eder. Bizler, bireylerin ve işletmelerin ihtiyaç duyduğu finansal çözümlere güvenilir bir şekilde ulaşmalarını sağlamak için sürekli çalışıyoruz. Dijitalleşme, ürün inovasyonu ve müşteri deneyimi gibi alanlarda attığımız adımlarla, katılım finans sistemini daha kapsayıcı bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyoruz,” ifadelerini kullandı.
2024 yılı itibarıyla katılım finans sektörünün güçlü bir büyüme sürecine girdiğini ifade eden Gök, “Türkiye Katılım Bankaları Birliği olarak, 2024 yılında sektörümüzün gelişimi, kapsayıcılığı ve rekabet gücünün artırılması yönünde önemli adımlar attık. Üye katılım bankalarının bu dönemde güçlü bir finansal performans sergilediği gözlemlendi. Kullandırılan fonlar 1,3 trilyon liraya, menkul değerler toplamı ise 370,2 milyar liraya ulaştı. Kullandırılan fonların takibe dönüşüm oranı yüzde 1,2 seviyesinde gerçekleşirken toplanan fonlar, yüzde 17,3 artışla 1,7 trilyon liraya yükseldi. 2024 Aralık sonu itibarıyla özkaynak toplamı yüzde 48,6 artarak 213 milyar liraya, katılım sektörünün net dönem kârı 63,1 milyar liraya ve sermaye yeterliliği standart oranı ise yüzde 22 seviyesine ulaştı. Bu göstergeler, sektörümüzün mali yapısının güçlendiğini ve risk yönetiminde başarılı bir performans sergilediğini göstermektedir,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Küresel Sukuk Pazarında Türkiye’nin Rolü
Onur Gök, Türkiye’nin 2024 yılında gerçekleştirdiği 135 milyar TL’lik sukuk ihracıyla küresel sukuk piyasasında en aktif ilk beş ülke arasında yer aldığını belirtirken, bunun yalnızca niceliksel değil, niteliksel olarak da önemli bir aşama olduğunu vurguladı.
Katılım finans ilkeleri ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kesiştiği en güçlü aracın kira sertifikası, yani sukuk olduğunu ifade eden Gök, “3 milyar TL tutarındaki yeşil ve sosyal sukuk ihracıyla çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal faydayı önceliklendiren projelerin finansmanında yeni bir dönem başlatılmıştır. Bu tür sukuklar, çevresel ve toplumsal etkisi yüksek yatırımların gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır,” şeklinde konuştu.
Gök, bu alandaki bilincin artırılması ve piyasanın derinleşmesi hususunda TKBB olarak üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceklerini vurguladı. Sürdürülebilir finansı geçici bir eğilimden ziyade, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğu olarak ele aldıklarını belirtti.
Katılım finans sektörünün küresel finans piyasalarındaki konumunu güçlendirmek ve bilgi ile deneyim paylaşımını artırmak amacıyla uluslararası kuruluşlarla aktif iş birliği yürütülmektedir. Gök, bu kapsamdaki çalışmalarını şu şekilde açıkladı:
“Uluslararası iş birlikleri, sektörel bilgi birikimimizi zenginleştirmenin yanı sıra Türkiye katılım finans sektörünün küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırmaktadır. Bu çerçevede, Türk devletleri başta olmak üzere Malezya, Bahreyn, Azerbaycan ve Özbekistan gibi farklı coğrafyalardaki paydaşlarla kurduğumuz sağlam ilişkiler sayesinde yenilikçi finansal ürünlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında öncü bir rol üstleniyoruz. Amacımız, Türkiye’nin katılım finans sektörünü sadece ulusal ölçekte değil, uluslararası alanda da güçlü ve saygın bir konuma taşımaktır.”
Kaynak: Ekonomim
