Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Trump 2.0: Türkiye İçin Fırsatlar ve Riskler!

Trump 2.0: Türkiye İçin Fırsatlar ve Riskler!

ABD’de başkanlık görevine ikinci kez seçilen Donald Trump, göreve geldiği günden bu yana aldığı kararlar ve uyguladığı vergilerle gündemde öne çıkıyor. Vergi artışları, birçok ülke ile ilişkileri karmaşık hale getirirken, Meksika, Kanada ve Çin’den gelen misillemeler de durumu daha da mürekkep hale getiriyor. Ancak Trump, bugüne kadar Türkiye ile ilgili olarak henüz herhangi bir sert açıklamada bulunmadı.

Trump’ın İlk Dönemi Türkiye Açısından Çalkantılıydı

Trump, 2017-2021 yılları arasında süren ilk döneminde Türkiye’nin ABD’ye çelik ve alüminyum ihracatına yönelik gümrük vergilerini iki katına çıkardı. Görev süresinin son günlerinde ise Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nı (SSB) hedef alan CAATSA yaptırımlarını devreye soktu. Trump’ın, Rahip Brunson krizinin ardından Türkiye’ye gönderdiği sert mektup ve arkasındaki döviz kriziyle hatırlanması da dikkat çekiyor. İlk döneminde Türkiye ile tatlı-sert bir ilişki geliştiren Trump, Türk iş dünyasından gelen yorumlarla yeniden değerlendiriliyor.

“Türkiye Birçok Sektörde Üretim Merkezi Olabilir”

Garanti BBVA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Akten, ikinci Trump döneminin yeni belirsizlikler yaratacağını belirterek, anlık kararların piyasada ilave oynaklık oluşturabileceğini ifade etti. Akten, “Tarifeler anlamında, Türkiye ile ABD arasındaki ticareti düşündüğümüzde, direkt bizi hedefleyebilecek bir atak beklemiyoruz. Önemli ticaret partnerimiz Avrupa olduğu için onlara yönelik tarifeler dolaylı olarak bizi etkileyebilir” dedi.

Değişen ticaret akımlarının, Türkiye’nin dünya ticareti açısından önemini artırabileceğine vurgu yapan Akten, “Avrupa’nın savunma alanındaki ihtiyaçlarının yanı sıra daha yenilikçi teknolojilere adaptasyon çabası; Türkiye için önemli fırsatlar sunacaktır. Türkiye’nin bilgi birikimi, çeşitli alanlarda üretim potansiyeli ve ihracata yönelik uzmanlığı, yeni yatırım fırsatlarına olanak sağlayabilir” şeklinde konuştu.

Akten ayrıca, bölgedeki jeopolitik çatışmaların istikrara kavuşmasının, ekonomik yeniden yapılanma için Türkiye’ye fırsatlar sunabileceğini belirtti. Ticaret akımlarındaki kısa vadeli olumsuz etkilerin yanı sıra, orta-uzun vadede Türkiye’nin lehine dönüşebilecek gelişmelere de dikkat çekti.

“ABD’ye İhracatımız 16-17 Milyar Dolar Seviyesinde”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ABD’ye yapılan ihracatın, toplam ABD ithalatının ve Türkiye’nin toplam ihracatının yalnızca küçük bir kısmını oluşturduğunu belirtti. Gültepe, “Son beş yılda ortalama 3 trilyon dolar ithalat yapan bir ülkeden bahsediyoruz. Bizim ihracatımız ise 16-17 milyar dolar seviyesinde. Bu oran, ABD’nın ithalatında %1 bile bir paya denk gelmiyor. Eğer bu orana ulaşabilirsek 30 milyar dolarlık ihracat yapmış olacağız” ifadelerini kullandı.

Gültepe, ABD’ye ihracatı artırmayı hedeflediklerini ve bu amaçla etkinlikler düzenleyeceklerini açıkladı. 12-15 Mayıs tarihlerinde Los Angeles’ta tüm sektörleri kapsayan bir ticaret heyeti düzenleyeceklerini belirtilen Gültepe, tüm firmaları bu etkinliğe davet etti.

2024 yılında ABD’ye gerçekleştirilen 16,4 milyar dolarlık ihracata işaret eden Gültepe, kimyevi maddeler, otomotiv endüstrisi, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin toplam ihracatın üçte birini oluşturduğunu ifade etti.

“Gümrük Tarifeleri Belki Bize Mukayeseli Üstünlük Getirebilir”

Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nazmi Erten, Trump’ın henüz Türkiye ile olan ticari ilişkilere yönelik bir eylemde bulunmadığını belirterek, bunun olumlu bir durum olabileceğini ifade etti. Ancak, bu durumun Türkiye’nin ticaret hacmi açısından büyük bir anlam taşımadığını da vurguladı.

Erten, “Gümrük tarifeleri, birçok ülkeye karşı bize mukayeseli üstünlük sağlayabilir; fakat yüksek lojistik maliyetleri ve katma değerli ürün ihracatı konusunda yaşanan zorluklar, bu avantajın anlamını azaltabilir” dedi. Trump’ın Türkiye’ye karşı yarattığı risklere de dikkat çeken Erten, “Jeopolitik konumumuz ve yaşanan gelişmeler, Trump ile ters düşme riskini artırmakta” şeklinde uyarıda bulundu.

“Türkiye Kilit Bir Üretim Merkezi Haline Gelebilir”

Ulukartal Holding İcra Kurulu Başkanı Mert Ünsal, ABD ile Türkiye arasında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine vurgu yaparak, özellikle enerji, savunma ve teknoloji alanlarında iş birliğinin artırılabileceğini dile getirdi. Ancak, Trump’ın korumacı politikalarının Türk ihracatçıları için riski artırabileceğine de dikkat çekti.

Ünsal, “Türkiye, tedarik zincirlerinde kilit bir üretim merkezi haline gelebilir. Türk iş dünyası, bu süreçte stratejik hamleler yaparak ABD ile olan ekonomik ilişkilerini güçlendirmelidir” cerahiyetinde bulundu.

Trump’ın ikinci döneminin, Türk iş dünyasına esnek ve proaktif stratejiler geliştirmesi gerektiğini hatırlatan Ünsal, korumacı politikaların olası etkilerine karşı hazırlıklı olmanın ve alternatif pazar arayışlarını sürdürmenin önemine de değindi.

“Bu Kez İşbirliği Fırsatları Öne Çıkıyor”

Ünlü Portföy Genel Müdürü Semih Kara, Türk iş dünyasının yeni süreçteki ekonomi etkilerini değerlendirdiğini ve ticaretin güçlenmesi için fırsatların ortaya çıktığını belirtti. Otomotiv ve tekstil gibi sektörlerin, bu durumdan en fazla etkilenen alanlar arasında olduğunu ifade etti.

Kısa vadede, Türkiye ve ABD arasındaki görüşmelerde uzlaşma sağlanması halinde, 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin ve CAATSA yaptırımlarının hafifletilmesinin gündeme gelebileceğini belirten Kara, “Otomotiv ve savunma sanayii gibi kritik sektörler iş birliği fırsatlarına odaklanmış durumda” dedi.

Kara, Trump’ın NATO ve Avrupa’ya yönelik tutumunun, Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerini geliştirmesi için bir fırsat yaratabileceğini de vurguladı. Türkiye’nin sanayi üretimi ve lojistik gücünün, Avrupa pazarında daha fazla yer edinmesini sağlamasında önemli olduğunu belirtirken, Türkiye’nin Avrupa ile bağlarını güçlendirmesinin ekonomik büyümeyi hızlandırabileceğine dikkat çekti.

Enerji politikaları açısından da Türkiye için olumlu bir tablo sunduğunu söyleyen Kara, Trump’ın enerji üretimini artırma planlarının küresel enerji fiyatlarını düşürebileceğine dikkat çekti. Bu durumun, Türkiye’deki sanayi sektörü üzerinde maliyet avantajı sağlaması bekleniyor.

Kaynak: Ekonomim