Slevogt, ETTIC’in Brüksel’deki Basın Kulübü’nde düzenlediği etkinlikte, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinde yaşanan son gelişmeleri aktardı.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki iş ilişkilerine yönelik iş odaklı bir yaklaşım benimsediklerini belirten Slevogt, stratejik bağları yeniden tanımlayarak daha kapsamlı bir şekilde geliştirmeye yönelik gerçekçi ve uygulanabilir çözümler üzerinde durduklarını kaydetti. Türkiye ve AB arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin büyüklüğüne dikkat çeken Slevogt, “Avrupa şirketleri, 2002 yılından bu yana Türkiye’ye 210 milyar avro yatırım yapmış durumda. Bu, oldukça kayda değer bir tutar.” ifadelerini kullandı.
“Avrupa, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağıdır”
ETTIC’in, Türkiye’ye yoğun yatırım yapan ülkeleri temsil eden Avrupa ikili ticaret odaları tarafından kurulduğunu hatırlatan Slevogt, Türkiye ile AB arasında daha verimli bir ticaret ve yatırım ortamının oluşturulması amacıyla çalıştıklarını belirtti. Slevogt, “Avrupa, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumundadır. Yıllık bazda 230 milyar avro büyüklüğünde karşılıklı ticaretten söz etmekteyiz. Türkiye, ticaretinin yüzde 40’ından fazlasını AB ülkeleri ve işletmeleriyle gerçekleştirmektedir.” şeklinde konuştu.
Brüksel’deki AB kurumlarıyla Türkiye’deki Avrupa yatırımlarının doğrudan ve etkili şekilde temsil edilmesini sağlayacaklarını ifade eden Slevogt, ticaret ve yatırım alanlarına odaklandıklarını ve bu alanlardaki artışın Gümrük Birliği güncellemesinden geçeceğini vurguladı.
Gümrük Birliği’ne eski sürüm Windows benzetmesi
Slevogt, 1970’lere dayanan ve 1995’te faaliyete geçen Gümrük Birliği’ndeki güncelleme konusunun son on yıl boyunca yoğun tartışmalara tabi olduğunu hatırlatarak, “Bu durum, hala Windows 2.0 sürümü ile iş görüyoruz anlamına geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Gümrük Birliği’nin mevcut halinin, e-ticaret ve yapay zeka ile birlikte iş hacmindeki artış karşısında yetersiz kaldığını dile getiren Slevogt, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve yeni alanlara entegrasyonunun önemine dikkat çekti. Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin yanında tarım, hizmetler, e-ticaret, kamu ihaleleri ve anlaşmazlıkların çözümü gibi unsurların da dahil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Slevogt, “Her iki taraf da politikanın iş ve ticarete gereğinden fazla karıştığını görmekteyiz. Biz iş insanlarıyız; siyaseti politikacılara bırakıyoruz. İşle siyaseti ayırmak istiyoruz.” şeklinde konuştu. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinde siyasetin konuya fazla müdahil olmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Ayrıca, AB’nin son dönemde Türkiye ile ilişkilerini güçlendirme çabasını stratejik bir zorunluluk olarak değerlendiren Slevogt, özellikle savunma alanında daha fazla işbirliği yapılmasının önemine dikkat çekti.
Kaynak: Ekonomim