Amerikan Şirketler Derneği (AmCham) Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emre Karter, Türkiye’nin bölgesel merkez olma hedefinin birçok Amerikan şirketi için lojistik ve operasyonel anlamda önemli avantajlar sunduğunu ifade etti. Karter, “Büyüyen pazar, stratejik konum, bölgesel merkez olmanın sağladığı avantajlar ve yatırımlardaki çeşitlilik gibi faktörler göz önüne alındığında, fırsatların zorlukların önüne geçtiğini söyleyebiliriz.” dedi.
Karter, Türkiye ve ABD arasındaki uzun yıllara dayalı ekonomik ve ticari ilişkilerin olumlu yönde geliştiğini ve büyüyen bir ekonomik tablo oluşturduğunu vurguladı.
Karter, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2013 yılında 20 milyar dolar olduğunu, 2024 sonunda ise bu rakamın 33 milyar dolara ulaşmasını öngördüklerini belirtti. Enerji ve hizmetler de dahil edildiğinde, toplam ticaret hacminin 40 milyar doların üzerinde olduğunu dile getirdi.
“Türkiye’de 2 bine yakın Amerikan menşeli firma faaliyet gösteriyor”
Karter, ticaret hacminin ithalat ve ihracat açısından dengeli bir yapı sergilediğini ifade ederek, “ABD, Türkiye’nin ikinci en büyük ihracat ve beşinci en büyük ithalat pazarı konumundadır. Türkiye, dünya genelinde az sayıdaki ülkenin sahip olduğu potansiyele sahiptir. Bugün Türkiye’de yaklaşık 2 bin Amerikan menşeli firma faaliyet göstermektedir. Bu firmalar, ülkemizin ekonomisine yıllık 60 milyar dolarlık katkı sağlayan büyük yatırımlara sahip 150 civarında ABD merkezli şirketten oluşmaktadır. Sektörel çeşitlilik ise oldukça geniştir; otomotivden sağlık hizmetlerine, teknoloji ve finans sektörlerine kadar birçok alanda Amerikan firmaları Türkiye’de yer almaktadır.” şeklinde konuştu.
Karter, iki ülke arasındaki ticaretin 100 milyar dolar düzeyine ulaşmasına katkı sağlama hedeflerini sürdürdüklerini de ekledi.
“Türk-Amerikan ikili ilişkilerini güçlendirmek amacıyla organizasyonlar düzenliyoruz”
AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Karter, derneklerinin çalışmalarını ve hedeflerini aktararak, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımı artırarak Türkiye’yi küresel pazarlara taşıma çabalarının devam ettiğini bildirdi.
Karter, Türkiye’nin bölgesel merkez olarak rolünü güçlendirmeyi amaçladıklarını ve bu kapsamda Orta Asya ile Kafkasya bölgeleriyle ilişkilerin geliştirilmesini önemsediklerini belirtti. Ülkedeki Amerikan şirketlerinin bir kısmının Türkiye’yi bölgesel merkez olarak konumlandırdığını ifade eden Karter, yapılan bir rapora göre Amerikan şirketlerinin genellikle uzun vadeli yatırımlar gerçekleştirdiğini kaydetti.
Karter, derneklerinin Türk-Amerikan ilişkilerini geliştirmek üzere çeşitli organizasyonlar hayata geçirdiğini, ABD’ye yapılan ziyaretlerde Kongre ve Senato üyeleri ile temaslarda bulunduklarını dile getirdi.
Karter, Türkiye’de düzenlenen bölgesel etkinliklere de değinerek, “Mayıs 2024’te İstanbul’da gerçekleştirilen Trade Winds etkinliği, bu kapsamda önemli bir örnektir. AmCham Türkiye olarak platin sponsorluğunu üstlendiğimiz bu etkinlik, ABD Hükümeti’nin en büyük ticaret etkinliği olarak dikkat çekmektedir.” dedi.
“Türkiye önemli fırsatlar barındırmakta”
Karter, Türkiye’nin stratejik konumu, dinamik nüfusu, gelişmiş altyapısı ve büyüyen iç pazarının Amerikan şirketleri için cazip fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Dijital ekonomi, sağlık, finans ve ileri üretim gibi sektörlerde önemli büyüme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Karter, Türkiye’nin bölgesel merkez olma vizyonunun da lojistik ve operasyonel avantajlar sağladığını belirtti. Amerikan firmalarının uzun vadeli yatırımlarının bu durumu desteklediğini ifade etti.
Karter, küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği dönemde iki ülkenin işbirliğinin, belirli pazarlara rekabetin ötesinde, önemli uzun vadeli fırsatlar sunduğunu vurguladı.
Karter, “Yatırımlar Türkiye için cazip bir hedef” dedi
Karter, ABD’li şirketlerin Türkiye’yi cazip bir yatırım alanı olarak gördüğünü belirterek, 2024 yılında Türkiye’nin 11,3 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çektiğini ortaya koydu. ABD’nin toplam doğrudan yabancı yatırımların yüzde 10,3’ünü oluşturduğunu kaydederek, bu durumun Türkiye’nin en önemli yatırımcılarından biri olma konumunu koruduğunu ifade etti.
Günümüzde ABD’li şirketlerin yatırımlarının genellikle teknoloji, e-ticaret, finansal hizmetler ve lojistik gibi alanlarda yoğunlaştığını ve bu alanda geçen dönemde gerçekleştirilen birleşme ve satın alma işlemlerinin büyümeyi ortaya koyduğunu aktardı.
“İki ülke arasındaki ticari ilişki zorlukları aştı”
Emre Karter, ABD Başkanı Trump’ın yüksek ek vergi politikalarına atıfta bulunarak, iki ülke arasındaki 200 yıllık ticari ilişkilerin her türlü zorluğu aştığını vurguladı. Karter, bu sürecin daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirilmekte olduğunu belirtti ve “ABD-TÜRKİYE ticari ilişkileri sürekli olarak gelişim göstermektedir. Artan ekonomik ilişkiler, bu durumun bir göstergesidir.” bilgisini verdi.
Karter, dernek olarak ticari ilişkilerinde hedefledikleri 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmanın temel öncelikleri olmaya devam ettiğinin altını çizdi.
Kaynak: Ekonomim