Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’de Kaya Gazı Dönemi: Potansiyel ve Riskler

Türkiye’de Kaya Gazı Dönemi: Potansiyel ve Riskler

MEHMET KAYA/ANKARA

Yerli petrol ve gaz kaynaklarının değerlendirilmesi amacıyla yatırımlarını hızlandıran TPAO, kaya gazı alanında kapsamlı bir projeye adım attı. 12 Mart tarihinde ABD’de düzenlenen CreaWeek etkinliği çerçevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın katılımıyla ABD merkezli TransAtlantic Petroleum ve Continental Resources arasında Diyarbakır’daki sahalarda kaya gazı araştırması ve üretimi için iş birliği anlaşması imzalandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, yapılan anlaşmanın Türkiye’nin enerji sektöründe yeni bir dönemi başlattığını belirterek, Diyarbakır ve Trakya’da çalışmalar gerçekleştirileceğini ifade etti. Bakan Bayraktar, “Projemiz en güncel çevresel ve teknolojik uygulamalarla yürütülecek. Yerli iş gücünün eğitimi ve teknik bilgi transferi sağlanacak. Bu iş birliği, Türkiye’nin petrol ve gaz kaynaklarını ekonomimize kazandırma hedefine önemli katkı sağlayacak” dedi.

“Türkiye muazzam potansiyele sahip”

Olası arama ve üretim başarıya ulaşırsa, Türkiye ilk kez büyük ölçekte kaya gazı ve petrolü üretimi gerçekleştirmiş olacak. TPAO ile TransAtlantic Petroleum söz konusu bölgelerde lisanslara sahipken, Continental Resources, ABD’deki konvansiyonel olmayan üretimde teknolojik bilgiye sahip olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu şirketin alandaki en yetkin kuruluşlardan biri olduğunu belirtiyor.

Anlaşmanın detayları, sahaların veya mali yönlerin kapsamına dair pek çok açıklama yapılmazken, Continental Resources’in sürecin kritik bir parçası olacağına dair uluslararası medyada haberler yer aldı. Şirketin CEO’su Doug Lawler, Türkiye’nin “keşfedilmemiş kaynaklarının büyüklüğü nedeniyle muazzam bir potansiyele” sahip olduğunu ifade etti. Continental Resources’in sahibi Harold Hamm ise, yeni süreçte uluslararası pazara daha fazla açılmaya istekli olduğunu belirtti.

Üretmeye değer olup olmadığı bilinmiyor

TPAO, Continental Resources ve TransAtlantic Petroleum arasındaki anlaşmada Trakya ile Güneydoğu Anadolu-Diyarbakır bölgesi sıkça zikredilmektedir. Eski BOTAŞ Genel Müdürü ve Enerji Danışmanı Gökhan Yardım, ABD Enerji Bakanlığı’nın çıkardığı raporlarda Trakya’da Hamitabat ve Mezardere ile Güneydoğu’da Dadaş havzalarında kaya gazı ve kaya petrolü varlığına dair bilgiler paylaşıldığını hatırlattı. 2015 tarihli raporda Dadaş havzasında potansiyel olarak 91 milyar varil kaya petrolü ve yaklaşık 3,68 trilyon metreküp kaya gazı olduğu belirtiliyor. Gabar Dağı havzasındaki petrol rezervi için 1 milyar varil, Sakarya Gaz Sahası’nın (Karadeniz gazı) ise 710-900 milyar metreküp rezerv tahminleri mevcut. Ancak, bu rakamların üretime değer olup olmadığı konusunda belirsizlik devam ediyor.

Anlaşmada bahsedilen “konvansiyonel olmayan” üretim, kayaların içinde sıkışmış gaz ve petrolün yatay yollarla çıkarılmasını kapsıyor; bu süreç ise yüksek maliyetli olarak değerlendirilmektedir. ABD, bu teknoloji ile ürettiği doğalgaz sayesinde özellikle spot LNG piyasasında önemli bir güç kazanmıştır. BOTAŞ, önümüzdeki yıllarda bu gazın en büyük alıcılarından biri olmayı hedefliyor. Hem ABD’li şirketler hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TPAO, anlaşmanın küresel ve Türkiye açısından stratejik önemine vurgu yaparken rakamların gizli kalması dikkat çekiyor. Şu ana dek, her iki taraf da 2013 tarihli raporda yer alan veriler dışında yeni bir tahmin paylaşmamıştır. 2013 yılından itibaren TPAO ve TransAtlantic Petroleum, Trakya ve Diyarbakır bölgelerinde pek çok çalışma gerçekleştirmiştir. ABD’li teknoloji sahibi şirketin projeye dahil olmasıyla bu durumun nasıl evrileceği merakla bekleniyor.

2025’te 5 kuyu açılması hedefi var

Enerji Uzmanı Gökhan Yardım, Türkiye’nin kaya gazında Avrupa’da ilk 10 ülke içinde yer aldığını belirtti. 2025 Cumhurbaşkanlığı Programı kapsamında, konvansiyonel olmayan yöntemlerle toplamda 5 kuyu açmayı hedeflediklerini ifade etti. Yardım, “ABD 2009 yılından bu yana konvansiyonel olmayan üretimle dünyanın en büyük petrol ve gaz ülkesi haline geldi. Çevrecilerin itirazlarına rağmen bu yöntem giderek yaygınlaşıyor. İmzalanan anlaşma hem Türkiye’ye yabancı yatırım getirecek, hem de teknoloji transferi sağlayarak yerli petrol ve doğalgaz üretimini artıracaktır. Bu adımı önemli buluyorum” dedi.

“Daha kolay ama yüzde 50 daha maliyetli”

Atık Yönetimi ve Atıktan Enerji Üreticileri Derneği (TAYED) Başkanı Ali Rıza Öner, TPAO’nun Türkiye’deki kaya gazı ve kaya petrolü üzerine çeşitli girişimlerde bulunduğunu, Güneydoğu’da 5, Trakya’da ise 10 kuyu açarak çalışmalar yürüttüğünü bildirdi. Diyarbakır’da 3 kuyuda sondajın tamamlandığını, 2 kuyuda ise sürecin devam ettiğini belirten Öner, “Kaya gazı sondajı klasik petrol ve doğalgaz aramasına göre daha kolay ancak maliyeti yüzde 50 daha fazla” dedi.

Kaynak: Ekonomim