OECD verileri, Türkiye’deki barınma krizinin ne denli derinleştiğini ortaya koydu. 2025 Nisan itibarıyla Türkiye’de yıllık kira enflasyonu %89,19’a ulaşarak, ikinci sıradaki Macaristan’ın sekiz katı kadar bir seviyeye geldi.
Ekonomist İnan Mutlu’nun OECD verilerinden oluşturduğu kira enflasyonu grafiği, Türkiye’nin konut pazarındaki yapısal sorunların çarpıcı bir şekilde gün yüzüne çıkmasını sağladı. Sıralamada Türkiye, %89,19’luk oranla ilk sırada yer alırken, en yakın rakibi Macaristan’da kira artışının sadece %11,01 olduğu görülüyor. Listenin en sonunda ise, Güney Kore’de kira artışı %1’in altında kaldı.
Kiralar 2015’ten İtibaren 11 Kat Arttı
Karar’ın derlediği bilgilere göre, OECD’nin konut fiyatları endeksinde Türkiye’deki kira fiyatları 2015 yılından bugüne yaklaşık 11 kat artmış durumda ve bu durum uluslararası düzeyde eşine rastlanmayacak bir yükseliş seyrediyor. Aynı zaman diliminde Litvanya gibi ülkelerde bu artış %80-90 seviyelerindeyken Türkiye’de %1000’in üzerinde bir yükseliş gözlemleniyor. Bu durum, Türkiye’nin son on yıl boyunca OECD ortalamasının oldukça üzerinde bir seyir izlediğini ortaya koyuyor.
Uzmanlar, bu olağanüstü artışın arkasında birkaç temel faktör bulunduğunu belirtiyor:
- Uzun süredir yüksek seyreden genel enflasyon,
- Konut arzındaki yetersizlik,
- Kentsel dönüşüm süreçlerinin yavaş ilerlemesi,
- İç göç ve yabancı nüfusun büyük şehirlerde yoğunlaşması,
- Öğrenci talebindeki artış.
Konut kiralarına %25’lik yasal zam tavanı uygulanmasına rağmen, piyasa koşullarında bu sınırın çoğu zaman aşıldığı görülüyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropol şehirlerde kiralar, ortalama hane gelirinin çok üzerinde seyrediyor.
Enflasyonun Etkisi
OECD ülkelerinde kira enflasyonu genellikle manşet enflasyonun üzerinde seyrediyor. Ancak bu fark, Türkiye’dekinden çok daha az belirgin. Örneğin:
- İngiltere: Kira artışı %6,3 – Genel enflasyon %3,5
- Kanada: Kira artışı %5,2 – Genel enflasyon %1,7
- ABD: Kira artışı %4,0 – Genel enflasyon %2,3
Türkiye’de ise 2025 Nisan itibarıyla manşet enflasyon %37,9 seviyesinde ölçülürken, kira enflasyonu bunun çok üstüne çıkmış durumda.
Konut fiyatlarındaki bu olağanüstü artış, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir sosyal meseleyi de beraberinde getirmekte. Düşük ve orta gelirli ailelerin kira yükü altında ezilmesi, kent merkezlerinden uzaklaşması ve sosyal dışlanma riski ile karşı karşıya kalması, sosyal politikalarda köklü değişiklikler gerektirmektedir.
Ekonomistler, Türkiye’deki kiraların enflasyonla mücadele sürecinde “yapışkan” bir unsur olacağı ve enflasyon düşürme çabalarını zorlaştıracağını önermekte. Zira kira sözleşmeleri çoğunlukla yıllık olarak yenileniyor ve geçmiş enflasyon oranlarıyla güncelleniyor. Bu durum, fiyatların kolay kolay gevşememesine yol açıyor.
Sosyal Konut Üretimi Gerekli
Uzmanlar, mevcut durumun sürdürülemez olduğunu belirterek, çözümün yalnızca faiz politikalarında değil, konut arzını artırıcı ve sosyal konut üretimini teşvik eden kamu politikalarında aranması gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, Türkiye’nin büyükşehirlerinde yaşanacak barınma sorunu, yalnızca ekonomik değil, insani bir krize dönüşebilir.
Kaynak: Ekonomim