Sevilay ÇOBAN
Pandeminin sona yaklaşıldığı 2021 yılında, dijitalleşmenin zorunluluk haline gelmesiyle birlikte Venhancer’ı kurmaya karar veren Erdem Çalışkan, şirketin isim hikayesini paylaşarak başladı. “İsmimiz, venture (girişim) ve enhancer (geliştirici) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Müşterilerimiz girişimciler, biz ise teknoloji geliştiren bir firmayız” açıklamalarında bulundu. Yazılım geliştirme hizmetleri ve çözümlerine odaklandıklarını belirtti.
İlk dört yılda sağladıkları hizmetleri özelleştirdiklerini açıklayan Erdem, “Öncelikli olarak insurtech (sigorta teknolojileri) ve fintek (finansal teknoloji) alanlarında çözümler geliştirmeye odaklandık. Diğer bir önemli alanımız ise yapay zeka ve veri yönetimi üzerine kümelenme yapmak. Veri yönetimi, analitik ve yapay zekalı çözümler üretiyoruz. Bulut teknolojileri ve siber güvenlik de diğer bir odak noktamız. Bu üç alanı birbirleriyle entegre bir şekilde yapılandırdık ve Türkiye’deki neredeyse tüm sigorta şirketleriyle iş birliği yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Hedefimiz 2029’da unicorn olmak”
Venhancer girişimini tamamen kendi öz kaynaklarıyla hayata geçirdiğini vurgulayan Çalışkan, “Şu anda 300’ün üzerinde çalışanımız bulunmakta ve 90’dan fazla girişim müşterimiz mevcut. İşimizin büyük bir kısmını Türkiye’de yürütüyoruz, ayrıca Hollanda’da da bir şirket açmış durumdayız. 2029 vizyonumuz, Venhancer’ı yazılım ve alt yapı çözümleri kombinasyonunda bir unicorn haline getirmek. Bu hedef doğrultusunda 5 yıllık bir stratejik plan oluşturduk ve hem Türkiye’de hem de yurtdışında iş hacmimizi genişletmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan, Körfez bölgesi, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerde aktif satış operasyonları veya ortaklıklar kurma çabası içinde olduklarını belirten Erdem, bazılarının iletişim aşamasında olduğunu, bazılarının ise daha derin görüşmelerde bulunduğunu aktardı. Her yıl dolar bazında %100’ün üzerinde büyüme kaydettiklerini de ekleyen Çalışkan, Türkiye’deki ilk 30 teknoloji üreticisi içerisinde yer almayı hedeflediklerini dile getirdi.
“Türkiye’de sigortacılık hacmi beklenen mertebede değil”
Sigorta teknolojilerinin büyük bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Çalışkan, “Bu alanda pek çok adım atılabilir. Hem sigortacılık hem de yazılım alanında katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Ayrıca dijital dağıtım kanalları ile sigorta şirketlerinin satışlarını müşterilerine ve acentelere ulaştırmalarına yönelik yazılım çözümleri geliştiriyoruz. Poliçe üretimi ve hasar gibi temel süreçlerin dijitalleşmesi yanında, bu süre zarfında mobil çözümler sunuyoruz. Ülkemizde sigortacılık hacmi, beklenen düzeyde değil ve bu durum sektörün gelişimini olumsuz yönde etkiliyor” şeklinde konuştu.
5 yılda yüzde 45’ten yüzde 75’e geldi
Çalışkan, insurtech’in dar kapsamda kalmasının sebeplerini de ele aldı ve sigortalardaki acente yapısının satış süreçlerini manuel yürütmesinin B2C dijital dönüşümünü sınırladığını belirtti. Son 5 yılda Türkiye’deki sigorta şirketlerinin dijitalleşme oranının önemli ölçüde arttığını belirten Çalışkan, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin verilerine göre, 2018 yılında %45 olan oranının 2023 itibarıyla %75’e ulaştığını ifade etti.
Grand View Research Insurtech Market Size endüstri raporuna göre, 2022’de toplam insurtech endüstrisi değeri 5,4 milyar dolara ulaşmış durumda. 2030 yılı için beklentiler ise 152 milyar dolarlık bir gelir tahmini sunuyor. Aynı zamanda, küresel sigorta sektöründe dijitalleşme yatırımlarının 2030’a kadar 1,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’de de bu dönüşümü hızla gerçekleştirecek şirketlerin rekabet avantajı sağlayacağı öngörülüyor” şeklinde konuştu.
Yapay zekâ asistanının adı Clara
“Mobil uygulama ve dijital kanallardaki projelerimizle birlikte sigortacılık firmalarının süreçlerini kolaylaştırıyor ve modernizasyonlarına katkıda bulunuyoruz” diyen Çalışkan, “Kendi imzamızı taşıyan yapay zeka destekli ürünlerimizle sigorta işlemlerinin dijitalleşmesine ve hızlanmasına yardımcı oluyoruz. Clara adını verdiğimiz yapay zeka asistanımız, belgelerin yönetimi noktasında ekibimizin en önemli yardımcılarından biri. Ayrıca, yapay zeka destekli sahtekarlık tespit çözümlerimiz de hata oranlarını azaltarak hem verimliliği artırıyor hem de maliyet avantajı sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Hem eğitim hem istihdam
Çalışkan, şu anda dört üniversite ile iş birliği yaptıklarını belirterek, “Her yıl 60’a yakın 4. sınıf öğrencisini alıp yetiştirmekteyiz. Onlara alanlarında uzmanlaşmaları için eğitim veriyoruz. Başarı gösterenleri ise istihdam ediyoruz. Ekibimizin %25’ini kadınların oluşturması ve yönetimde de kadınların yer alması dengesini sağlamak için çaba harcıyoruz” dedi.
Globale açılımı yeni yatırımla yapacak
Çalışkan, 2026 yılında bir yatırım turuna gireceklerini aktararak, “Çözümlerimizi global pazarlara sunmak için bir ivmeye ihtiyaç duyuyoruz. Yatırımcılardan, hem işi büyütecek hem de şirkete yatırım yapacak bir vizyon bekliyoruz. Venhancer’ın temel amacı bu işi globale taşımaya yönelik” açıklamasında bulundu. Türk yazılımcıların kaliteli ve iletişim becerileriyle uluslararası alanda takdir gördüklerini söyleyen Çalışkan, Türkiye’de üretilen hizmetleri yurtdışı pazarlarıyla buluşturacak bir satış ve pazarlama gücüne ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Arayı yapay zekâ ve hizmetle kapatacak
Çalışkan, 2029 yılına kadar tüm iş süreçlerine yapay zeka entegre etmeyi planladıklarını ve bu sayede süreçleri hızlandırarak verimliliği artırmayı hedeflediklerini söyledi. “Hintli şirketlerde 200-300 bin kişi çalışıyor ve bunlar büyük projeleri gerçekleştirebilecek kadar uzman. Ancak yapay zeka ile bu sayıda çalışan bulundurmanın avantajı azalacak. Türkiye, daha az iş gücüyle global rekabette, özellikle Hintli ve Çinli şirketlere karşı güçlü bir konum elde edebilir. Temel mesele maliyetler; Türkiye’deki maliyetler global düzeyde cazibesini kaybettiği için rekabet etme gücümüz azalıyor. Kaliteli hizmet ve yapay zeka desteği ile bu mesafeyi kapatabiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.
