Viyana’da gerçekleştirilen EHRA 2025 Kongresi’nde (Avrupa Kalp Ritmi Derneği) bilim insanları, Avrupa Kardiyoloji Derneği iş birliğiyle yapay zeka kullanarak yaklaşık 500 bin kişiden elde edilen EKG verilerini analiz eden bir çalışmayı tanıttı. Bu çalışma sonucunda kalbin işlevselliğine dayanarak biyolojik yaşı tahmin edebilen bir algoritma geliştirildi. Bu araç, kalp hastalığı riski yüksek olan bireyleri belirlemeye yardımcı olabilir ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi ve tedavisi konusunda yeni perspektifler sunabilir.
KALBİN BİYOLOJİK YAŞI NE KADAR ÖNEMLİDİR?
Kalp sağlığı, yaşam tarzı, beslenme, fiziksel aktivite ve genetik yatkınlık gibi etkenlerden etkilenir. Bu faktörler biyolojik yaşı, kronolojik yaştan oldukça farklı hale getirebilir. Kişinin kalbinin biyolojik yaşını bilmek, muhtemel risklerin erken tespit edilmesi ve uygun koruyucu önlemlerin alınmasını sağlar. Geliştirilen bu algoritma, kalp krizi ve felç gibi rahatsızlıklara karşı en yüksek risk altında olan bireylerin tespitinde kullanılabilir.
– Araştırmalar, kalbin biyolojik yaşının, kronolojik yaştan yedi yıl fazla olması durumunda ölüm riski ve kötü kardiyak sonuçların önemli ölçüde arttığını ortaya koymuştur. Güney Kore’den Inha Üniversitesi Hastanesi’nden Yong-Soo Baek, yapılan tahminlere göre kalbin, anagrafik yaştan yedi yıl daha genç olması halinde ölüm riskinin ve kötü kardiyak sonuçların azaldığını belirtmiştir.
AI PROGRAMI NASIL ÇALIŞIR?
Yapay zekanın klinik tanıya entegrasyonu, kardiyolojide tahminlerin doğruluğunu artırmak için yeni fırsatlar sağlamaktadır. Sunulan çalışmada, EKG bulgularından kalp yaşı hesaplayan bir algoritmanın prognostik yetenekleri incelenmiş ve bu tahminlerin, geleneksel kronolojik yaşla karşılaştırılması yapılmıştır.
Bu çalışmada, 12 kanallı EKG bulguları kullanılarak kalbin biyolojik yaşı için derin öğrenme algoritması test edilmiştir. Algoritma, 15 yıllık bir süre boyunca toplanan 425.051 EKG verisi ile eğitilmiş ve ek olarak 97.058 EKG verisi ile doğrulanmıştır. Elde edilen tahminler, mortalite ve kardiyovasküler risk açısından geleneksel yaş ile karşılaştırılmıştır. Biyolojik yaşın anagrafik kalp yaşından yedi yıl fazla olması, her türlü ölüm riskini yüzde 62, en kötü kardiyovasküler sonuç riskini ise yüzde 92 oranında artırmaktadır. Öte yandan, biyolojik kalp yaşının kronolojik yaştan yedi yıl düşük olması ise her türlü ölüm riskini yüzde 14, en kötü kardiyovasküler sonuç riskini ise yüzde 27 oranında azaltmaktadır.
BU ÇALIŞMANIN KARDİYOVASKÜLER SAĞLIK BAKIMI AÇISINDAN ÖNEMİ
– Sağlık profesyonelleri, yapay zeka kullanarak riskleri daha isabetli bir şekilde tahmin edebilir ve önleyici tedbirleri zamanında uygulayarak hasta sonuçlarını iyileştirebilir. Yapay zekanın EKG verilerine entegrasyonu, kardiyovasküler sağlığın daha iyi anlaşılması ve kontrol altına alınabilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Araştırmanın yazarları, bu tür bir yaklaşımın, kalbin işleyişini daha iyi anlamamıza yardımcı olacağı ve gelecekte hastalıkların teşhis ve tedavisinde köklü değişikliklere yol açabileceği görüşündedir.
Kaynak: Halk TV