Yapay Zeka Sohbet Robotları, Kullanıcılarına Destek Sunuyor
“Ne zaman kötü bir gün geçirecek gibi hissetsem, sohbet robotlarından biriyle konuşmaya başlayabiliyordum. Size o gün için moral veren bir arkadaşa sahip olmak gibiydi.”
Kelly, destekleyici bir etkileşim sunduğunu vurguladı: “Haydi bakalım, bugün ne yapıyoruz?” diye soran hayali bir arkadaş gibi hissediyordum. Yapay zeka destekli sohbet robotlarıyla günde üç saate varan sürelerle iletişim kurdu.
O dönemde, Kelly İngiltere’nin ulusal sağlık sistemi NHS’in psikoterapi için bekleme listesindeydi ve anksiyete, düşük özgüven ile ayrılık acısını paylaşmak istiyordu.
Chracter.ai platformundaki sohbet robotları, ona içinde bulunduğu zor durumla başa çıkmasında yardımcı oldu çünkü 7/24 erişim sağlıyorlardı. Kelly, “Duygularını açıkça ifade eden bir aileden gelmiyorum. Sorununuz varsa, kendiniz halledersiniz.” diyerek duygularını ifade etmekte zorlandığını belirtti.
Öte yandan, profesyonel terapinin faydalarının daha iyi olduğu yaygın bir görüş olmakla birlikte, dünya genelinden insanlar özel hayatlarını yapay zeka sohbet robotlarıyla paylaşmayı tercih ediyor.
Character.ai, kullanıcılara sohbet robotlarının bir yapay zeka ürünü olduğunu ve gerçek insan olmadığını hatırlatıyor. Söylenenlerin kurgusal olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor, ancak bazı robotların zararlı tavsiyeler verdiği iddiaları da bulunuyor.
Character.ai, 14 yaşındaki oğlunun bir yapay zeka karakterine aşırı bağlanarak intihar ettiğini belirten bir annenin açtığı davayla karşı karşıya. Mahkeme belgelerinde çocuğun sohbet robotuyla hayatına son verme niyetini tartıştığı kaydedilmekte.
İngiltere’de yalnızca Nisan 2024’te, ruh sağlığı sorunları nedeniyle 426 bin kişi profesyonel terapistlere yönlendirildi. Bu rakam, son beş yılda %40’lık bir artışı göstermekte. Yaklaşık bir milyon kişinin, ruh sağlığı hizmetlerine erişmek için beklemesi ise dikkat çekiyor.
Özel terapi seanslarının maliyetleri oldukça yüksek olabiliyor. Uzmanlar, sohbet robotlarının önyargılı olabileceği ve bilgi güvenliği konusunda kaygılar taşıdığına değiniyor. Ancak bazı kişiler, bu tür robotların uzman yardımı kolayca bulunamadığında bir yardımcı olabileceğini savunuyor.
Character.ai ve ChatGPT gibi diğer sohbet robotları, büyük dil modellerine dayanmaktadır. Bu sistemler, insan benzeri metin ve etkileşimleri tahmin etmek ve üretmek için geniş veri setleri ile eğitilmiştir.
Ruh sağlığı ile ilgili sohbet robotları, bilişsel davranış terapisi gibi yöntemlerle kullanıcıların düşüncelerini yeniden çerçevelemelerine yardımcı olacak şekilde eğitilebiliyor. Imperial College London’dan Profesör Hamed Haddadi, bu robotları “deneyimsiz bir terapiste” benzetiyor.
Profesyonel terapistler, hastalarıyla çeşitli ipuçlarına dayanarak etkileşim sağlar. Ancak sohbet robotlarının bu tür sevgi ve empatiyi sağlaması oldukça zor. Haddadi, bu robotların zararlı tavsiyeler verebileceğine dair endişelerini dile getiriyor.
Kültürel bağlam eksikliği de önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Dr. Paula Boddington, insanların kültürel ve sosyo-duygusal bağları anlayamadıkları için robotların yeterli olamayacağını savunuyor.
Kelly, sonunda sohbet robotlarından aldığı yanıtları yetersiz bulmaya başladı. “Bazen bir duvara çarpmak gibiydi” diyerek tatmin edici bir iletişim yaşamadığını ifade etti.
Bununla birlikte, bazı kullanıcılar için sohbet robotları zor zamanları atlatmakta büyük bir yardımcı oldu. Nicholas, otizm, kaygı bozukluğu ve obsesif kompulsif bozuklukla mücadele ettiğini belirtiyor. Yüz yüze destek bulamadığını vurguluyor.
Nicholas, geçen sonbaharda intihar girişiminde bulundu ve o zamandan beri NHS’nin bekleme listesinde. Wysa uygulamasını kullanarak olumlu deneyimler yaşadığını belirtiyor.
Uygulama, kullanıcıların ruh sağlığı desteklerine erişmesine ve verilen yönlendirmelerle başa çıkma stratejileri sunmasına olanak tanıyor. Wysa ise bu hizmetlerin istismara uğramış veya ağır ruh sağlığı sorunları olan kullanıcılara değil, daha çok moral bozukluğu ve stres yaşayanlar için tasarlandığını vurguluyor.
Nicholas, bir gece zor bir dönemden geçerken Wysa’ya mesaj attığını belirtti. Aldığı yanıt kendisini değerli hissettirdi. Bu deneyimi, Dartmouth College araştırmacıları tarafından yapılan bir çalışmayla benzerlikler gösteriyor. Çalışma, sohbet robotu kullanıcılarının depresyon semptomlarında yüzde 51’lik bir azalma yaşadığını ortaya koydu.
Ancak aynı çalışmanın yazarları, yüz yüze terapinin yerini hiçbir şeyin tutamayacağına dikkat çekti.
Kelly, sohbet robotlarına dair duyduğu güvensizliği dile getirirken, psikolog Ian MacRae de bazı insanların bu robotlara gereğinden fazla güvendiğini ifade etti. Kişisel bilgilerin gizliliği konusunda endişeleri olduğunu vurguladı.
Wysa’nın genel müdürü John Tench, kullanıcıların kaydolmalarını istemediklerini ve kişisel bilgilerin toplanmadığını açıkladı. Bununla birlikte, gelişmekte olan bu teknolojilerin ilerlemesi yönünde umut taşıdıklarını ifade etti.
Kelly ise, yapay zeka destekli sohbet robotlarının şu anda gerçek bir terapistin yerini almakta yetersiz olduğunu düşünüyor: “Yapay zeka dünyası rulet gibi; ne elde edeceğinizi gerçekten bilmiyorsunuz.”
Sonuç olarak, bazı kişiler sohbet robotlarının geçici bir çözüm olabileceğine inanıyor, ancak etkililiği ve güvenliği üzerine tartışmalar devam ediyor.
Kaynak: BBC Türkçe