TÜSİAD, PwC Türkiye’nin hazırladığı “Yaşlılık Politikaları Araştırması: Demografik Dönüşüm ve İhtiyaçlar” adlı raporu kamuoyuyla paylaştı.
Yaşlı bireylerin yaşam kalitesi için çözüm önerileri
Rapor, yaşlanan nüfus konusunu sağlık ve bakım hizmetleri, sosyal katılım, ekonomik durum, iş gücüne katılım, yaşlı bakım hizmetlerinin finansmanı, dijital adaptasyon ve yaşlı bakım teknolojileri ile yaşlı turizmi gibi altı ana eksende ele alıyor. Yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik öneriler sunarak sağlıklı yaşlanma ve sürdürülebilir iş birliklerini ön planda tutuyor.
TÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen rapor tanıtım toplantısının açılışında TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal Kalkınma Yuvarlak Masası Başkanı Yılmaz Yılmaz, katılımcılara hitap etti.
Yılmaz Yılmaz: Yaşlılık bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı
Yılmaz Yılmaz, yaşlı bireylerin yaşam kalitesinin bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:
“Dünya genelinde sağlık alanındaki ilerlemeler ve demografik dönüşümlerin etkisiyle, yaşlı nüfus oranı hızla artmaktadır. Türkiye, gelişmiş ülkelere kıyasla daha genç bir nüfusa sahip görünse de, en hızlı yaşlanan ülkelerden biri olma yolunda ilerliyor. 2040 yılı itibarıyla, 65 yaş ve üzeri nüfus oranının toplam nüfus içinde %15’i aşacağı tahmin edilmektedir. Bu süreçte yaşlılığı yalnızca bir yaş grubu olarak değil, kuşaklar arası bir mesele olarak ele almak önemlidir. Yaşlı bireylerin iyi olma durumu yalnızca sağlık hizmetlerine erişimle değil, güçlü sosyal destek mekanizmaları ve ekonomik güvence ile de ilişkilidir. Mevcut sorunların bir an önce ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.”
Yaşlılık politikaları nasıl olmalı?
Açılış konuşmasının ardından, PwC Türkiye Ortağı ve Danışmanlık Hizmetleri Lideri Serkan Tarmur ile rapor yazarlarından Kıdemli Danışman İpek Ünlü, raporu sunmak üzere söz aldı.
Toplantı, TÜSİAD Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Nejat Emre Eczacıbaşı’nın yönettiği “Daha Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Yaşlılık Politikaları Nasıl Olmalı?” paneliyle sona erdi.
Nejat Emre Eczacıbaşı: Rapor, yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını ele alıyor
Eczacıbaşı, konuşmasında şunları ifade etti:
“TÜSİAD, uzun yıllardır sağlık hizmetlerinin erişilebilir, kaliteli ve sürdürülebilir olması için çalışmalar yapmaktadır. Küresel yaşlanma süreci, sağlık ve sosyal hizmet sistemlerinin yeniden tasarlanmasını gerektiriyor. Raporumuz, yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını sağlık ve bakım sistemleri, sosyal katılım, ekonomik durum gibi boyutlarla inceliyor. Çok katmanlı bir değerlendirme ile veriye dayalı politikalar ve paydaş iş birlikleri öneriyoruz. Amacımız, yaş alma sürecini herkes için daha sağlıklı ve katılımcı hale getirmektir.”
Panelde, 65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Ferhat Boratav, Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı ve Sağlık Ekonomisi ve Politikası Derneği Başkanı Prof. Dr. Zafer Çalışkan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenay Gökbayrak ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Nüfus Dinamikleri Program Koordinatörü Aysel Yüksel panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Raporun öne çıkan bulguları ve politika önerileri şöyle:
– OECD Nüfus projeksiyonlarına göre, 2020 yılında 65 yaş ve üzeri nüfus oranı %9,3 iken, 2050’de bu oranın %16’ya çıkması bekleniyor.
– Türkiye’de 2022 yılı itibarıyla 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı %9,8 iken, 2050’de bu oranın %20 seviyesine ulaşması öngörülüyor.
– 2040 yılı itibarıyla, 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %15’i aşarak %16,3’e ulaşması bekleniyor. Bu durum, Türkiye’nin yaşlanmakta olan bir nüfustan yaşlanmış bir topluma dönüşmesi anlamına geliyor.
– Yaşlılıkla ilgili politikalar, tümcül bir bakış açısıyla ele alınmalı ve iş birliği modelleri geliştirilmelidir.
– Sağlık ve bakım hizmetleri, yaşlı bireylerin ihtiyaçlarına uygun ve erişilebilir olmalıdır.
– Kurumsal bakım kapasitesi güçlendirilmeli ve evde bakım ile uzun süreli bakım hizmetleri geliştirilmelidir. Kaliteli hizmet sunumu güvence altına alınmalıdır.
– Yaşlı yoksulluğunu önlemek için sosyal güvenlik sistemi ve destekler sürdürülebilir bir yapıda güçlendirilmelidir.
– Uzun süren bakım sigortası, tüm vatandaşların yaşlılık dönemlerinde gerekli hizmetlere erişimini sağlamak üzere zorunlu hale getirilmelidir. 18-65 yaş arası bireylerin prim ödemesi gerektiği, yoksul bireylerin primlerinin devlet tarafından karşılandığı bir sistem geliştirilecektir.
– Genç ve orta yaş grubundaki bireylerin, özellikle kadınların istihdama katılımı artırılmalıdır. Bu alandaki yükü hafifletecek kurumsal bakım hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.
– Ekonomik refahı destekleyecek şekilde yaşlı bireylerin becerileri mesleki eğitim ve programlarıyla geliştirilmeli, istihdam imkanları çeşitlendirilmelidir.
– Sağlıklı ve aktif yaşlanma hedefi doğrultusunda yaş dostu şehirler planlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Erişilebilir konutlar, ulaşım yolları ve sosyal olanaklar sağlanmalıdır.
– Yaşlı bireyler için sağlık turizmi imkanları geliştirilmelidir.
– Dijitalleşme ile birlikte yaşlı bireylerin kullanımına uygun dijital uygulamalar yaygınlaştırılmalı; internet erişimi ve dijital okuryazarlıkları artırılmalıdır.
– Yaşlı bireylerin toplumsal hayata katılımını destekleyici etkinlikler geliştirilmeli, nesiller arası etkileşim artırılmalı ve yaş ayrımcılığına karşı önlemler alınmalıdır.
Kaynak: Ekonomim