Bakan Tunç, TBMM’de düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı öncesinde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantıda, yürürlüğe giren 10. Yargı Paketi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Tunç, “Yargı Reformu Strateji belgemizi 20 Ocak’ta Cumhurbaşkanımız açıklamıştı. Belgede 264 hedef belirlenmiştir. Bu hedefler, yargı teşkilatının kaynaklarını ve kurumsal kapasitesini güçlendirmeyi, ceza adalet sisteminin etkinliğini artırmayı ve hukuk ile idari yargılama süreçlerinin etkisini geliştirmeyi amaçlayan birçok unsuru içermektedir. Önceki yıllardaki yargı reformu belgelerinin devamı niteliğinde olan bu paket, yargı süreçlerinin çeşitlenmesi sonucu planlı bir reform gerçekleştirmemizi sağladı. Ceza adalet sistemi ile ilgili bu yargı paketini milletvekillerimizin değerlendirmesine sunduk ve Meclis bu konuyu ele aldı. Bazı maddeler bir sonraki yasama yılına devredildi, bazıları ise yasalaştı. Yasalaşan konular arasında, cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik denetimli serbestlik tedbirine ilişkin önemli düzenlemeler bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
“Sadece imza atıp cezaevinin kapısından geri dönmek yok”
Bakan Tunç, yeni düzenlemelerle birlikte 1 yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanmak isteyen kişilerin, koşullu salıverme süresine ne kadar gün kaldıysa, onun onda birini cezaevinde yatmak zorunda kalacaklarını belirtti. “Dolayısıyla sadece imza atıp cezaevinin kapısından geri dönmek yok. Suç işleyen, bu durumun sonucuna basit suçlar için de olsa katlanmak zorunda kalacak.” dedi. Bu düzenlemenin, cezasızlık algısını önlemeye yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı.
“Aile arabuluculuğu ile yeni bir dönem başlatmayı planlıyoruz”
Aile hukuku ile ilgili düzenlemeler hakkında bir soruya yanıt veren Bakan Tunç, şunları ifade etti: “Aile hukuku ile ilgili düzenlemeyi kısa bir süre içerisinde Meclisimizin takdirine sunmayı planlıyoruz. Özellikle boşanma davalarının uzun sürmemesi, çiftlerin hayatlarını hızla yeniden kurabilmesi ve aile yapısının korunması açısından yeni bir dönem başlatmayı hedefliyoruz. Boşanma davası açmadan önce arabuluculuk mekanizmasını devreye sokmayı düşünüyoruz. Ancak, kadına yönelik şiddet konularının arabuluculuk kapsamına dahil edilmesi mümkün olmayacak. Boşanma davalarındaki tazminat ve nafaka konularında arabuluculuk hizmeti sunmayı planlıyoruz. Bu süreçte, arabuluculukta görev alacak uzmanların belli bir deneyime sahip olması gerekecek.”
Bakan Tunç, boşanma veya evliliğin sürdürülmesi konusunda anlaşmazlık yaşanması durumunda dava açma seçeneğinin olacağını da belirtti. Ayrıca, boşanma davalarının maddi tazminat davalarından ayrı bir şekilde görülüp, hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasına yönelik sürecin olacağını ifade etti. Anlaşmalı boşanma davalarında ise bir yıllık bekleme süresinin kaldırılması planlanıyor. Adli tatil döneminde de aile hukukundan kaynaklanan davaların görülmesi için gerekli düzenlemelerin yapılacağı bilgisini verdi ve bu düzenlemenin Ekim ayına kadar tamamlanabileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Ekonomim
