ABD ve Çin arasında sağlanan geçici tarife uzlaşması ile jeopolitik gerilimlerin düşmesi, ekonomide iyimser bir havanın oluşturulmasına neden oldu. Ancak, ek gümrük vergilerinin ekonomi üzerindeki potansiyel etkileri ve merkez bankalarının belirsizlikler nedeniyle taşıdığı endişeler hala mevcut.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki tarifeler konusundaki gerginlik kısa bir süreliğine azalmış olsa da, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Önce Amerika” politikası kapsamındaki ekonomi ve ticaret uygulamalarının sonuçları hala tartışma konusu.
“Kalıcı arz şoklarının olduğu bir döneme girebiliriz”
Tarifelerin ABD ekonomisine olan etkilerinin kısmen izlenmeye başlandığı bu süreçte, Fed Başkanı Jerome Powell’ın para politikası stratejileri üzerine yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Powell, ekonomik şartların 2020’den bu yana önemli ölçüde değiştiğini ve banka stratejilerinin bu değişiklikleri yansıtacağını belirtti.
Gözden geçirme sürecinde son beş yıldaki deneyimlere dayanarak stratejik çerçeveyi yeniden değerlendireceklerini ifade eden Powell, uzun vadeli politika faiz tahminlerinin arttığını belirtti. Ayrıca, “Daha sık ve muhtemelen daha kalıcı arz şoklarının yaşanabileceği bir döneme girebiliriz” dedi. Powell, önümüzdeki aylarda konsensüs bildirisindeki olası değişikliklerin inceleneceğini vurguladı.
Bunun yanı sıra, Orta Doğu turu çerçevesinde Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) giden Donald Trump, yeni anlaşmalar imzaladı ve 1,4 trilyon dolarlık yatırımları hızlandırmayı taahhüt etti.
Beyaz Saray, ABD ile BAE arasında 200 milyar doları aşan ticaret anlaşmaları yapıldığını ve bu gelişmenin Körfez bölgesindeki toplam yatırım anlaşmalarının 2 trilyon doları geçtiğini açıkladı.
Makroekonomik göstergelerin tarafında, ABD’de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) nisan ayında aylık bazda yüzde 0,5 azalırken, yıllık olarak yüzde 2,4 artış gösterdi. Bu rakam, beklentilerin altında bir performans olarak kaydedildi.
Üretici fiyatlarındaki bu düşüş, Ekim 2023’ten bu yana ilk kez kaydedilirken, yıllık üretici enflasyonu da Eylül 2024’ten bu yana en düşük seviyelerine geriledi. Perakende satışlar ise nisan ayında sabit kalması beklenirken, yüzde 0,1 artış gösterdi.
Tahvil piyasalarında alış ağırlıklı seyir
Bütün bu gelişmeler ışığında, ABD tahvil piyasasında alış ağırlıklı bir yön belirmişken, 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 4,43 seviyesinden işlem görüyor. Altın fiyatları ise dünkü yüzde 2’lik artışla 3,240 dolardan kapanırken, yeni işlem günü düşüşe geçti ve şu an yüzde 0,7 azalışla 3,217 dolardan işlem görmekte.
Dolar endeksi de yüzde 0,3 düşüşle 100,7 seviyesinden kapandı, yeni işlem gününde ise yatay bir seyir izleniyor. Brent petrolün varil fiyatı ise şu anda yüzde 0,4 artışla 64,5 dolardan işlem görmekte.
Kurumsal tarafta, ABD Adalet Bakanlığı tarafından UnitedHealth sigorta şirketinin dolandırıcılık olasılığı nedeniyle soruşturulması üzerine şirketin hisseleri yüzde 11’e kadar değer kaybetti. UnitedHealth Group’un CEO’su Andrew Witty, hafta başında istifa ettiğini duyurmuş ve 2025 yılı tahminlerini askıya almıştı.
Kripto para borsası Coinbase de hackerların müşteri verilerini çalmak üzere olduğu ve bunun karşılığında 20 milyon dolar fidye talep ettikleri yönünde açıklamalarda bulundu. Bu gelişmeyle birlikte şirketin hisseleri yüzde 7,2 geriledi.
Meta’nın hisse değerleri, ürün lansmanını ertelemesi sonrası yüzde 2,4 azaldı. New York Borsası’nda S&P 500 endeksi yüzde 0,41, Dow Jones endeksi yüzde 0,65 yükselirken, Nasdaq endeksi yüzde 0,18 geriledi. ABD borsa endeksleri, yeni güne pozitif bir başlangıç yaptı.
Euro Bölgesi’nde barış müzakereleri gündemde
Avrupa borsaları dün iyimser bir seyir izlerken, Rusya ve Ukrayna’nın barış görüşmelerine dair gelişmeler dikkatle takip edilmektedir. Tarifelere ilişkin süreçler de gündemi meşgul ediyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Maros Sefcovic, ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ile olumlu bir görüşme gerçekleştirdi ve tarifeler üzerine müzakerelerin hızlandırılacağını bildirdi.
Avrupa’da yayımlanan makroekonomik veriler, Euro Bölgesi’nin 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 0,3 büyüdüğünü, İngiltere’nin ise yüzde 0,7 ile beklenenden daha hızlı büyüdüğünü ortaya koydu. İngiltere, G7 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke konumunu sürdürmektedir.
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, ABD Başkanı Trump’ın NATO üyelerinin savunma harcamalarını gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 5’ine çıkarmayı hedeflediğini desteklediğini dile getirdi ve bu durum savunma hisselerinin değer kazanmasına neden oldu. ECB üyesi ve Fransa Merkez Bankası Başkanı Francois Villeroy, ticarette korumacılık ve belirsizliklerin ABD’nin ekonomik güvenine zarar verdiğini ifade etti.
Bütün bu gelişmeler ışığında, Almanya’daki DAX 40 yüzde 0,72, Fransa’daki CAC 40 yüzde 0,21, İngiltere’deki FTSE 100 yüzde 0,57 ve İtalya’daki FTSE MIB 30 yüzde 0,15 değer kazandı. Avrupa’da endekslerdeki pozitif seyir yeni güne taşındı.
Asya’da Japonya beklenenden fazla daraldı
Asya bölgesinde ise makroekonomik veriler ve önemli şirketlerin finansal sonuçlarının beklentileri karşılamaması üzerine daha karışık bir hava hâkim. Japonya ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yıllıklaştırılmış olarak yüzde 0,7 oranında daralma yaşadı, bu oran piyasaların tahmininden oldukça yüksek bir kayıp oldu.
Bu verilere istinaden BoJ Üyesi Toyoaki Nakamura, ABD’deki tarifelerle ilgili belirsizlikler nedeniyle para politikası üzerine gecikmelerin olabileceğini ifade etti. Nakamura, sıkı bir takip yapılması gerektiğini ve gereksiz risklerin önlenmesi adına dikkatli yönetilmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca, Japonya’da sanayi üretimi mart ayında aylık yüzde 0,2, yıllık ise yüzde 1 artış gösterdi. Çinli teknoloji devi Alibaba’nın gelirleri, yılın ilk çeyreğinde geçen yıla göre yüzde 7 arttığı açıklandı. Şirketin bu döneme ait gelirleri 236,5 milyar yuan (32,6 milyar dolar) oldu. Bulut bilişim bölümü ise yüzde 18 artışla 30,1 milyar yuana (4,18 milyar dolar) ulaştı.
Analistlerin yorumlarına göre, Alibaba’nın finansal sonuçları yatırımcı beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı. Bütün bu gelişmeler ışığında, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yatay seyir izlerken, Güney Kore’de Kospi yüzde 0,3, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Hong Kong’daki Hang Seng endeksi yüzde 0,7 düşüş yaşadı.
Yurt içinde barış müzakerelerine odaklanıldı
Borsa İstanbul ise dün satış ağırlıklı bir seyir izledi. BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,65 düşüşle 9.541,30 puandan kapadı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat, önceki seansa göre yaklaşık yüzde 0,2 düşüşle 10.887,00 puandan işlem görüyor.
Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul’da gerçekleşen barış müzakereleri, girişimlere dair gelişmelerle yakından izleniyor. Rus heyetine başkanlık eden Vladimir Medinskiy, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Dolar/TL, dün günü yüzde 0,2 düşüşle 38,7060’tan kapatırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışın yüzde 0,4 artışıyla 38,8480 seviyesinden işlem görmekte. Yurt içinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın piyasa katılımcıları anketi, konut satışları ve işsizlik oranı; yurt dışında ise ABD’de konut başlangıçları ve inşaat izinleri ile Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edilmesi bekleniyor. Analistler, BIST 100 endeksinde 9.800 ve 9.900 puanın direnç, 9.600 ve 9.500 seviyelerinin ise destek konumunda olduğunu belirtiyor.
Piyasalarda takip edilecek veriler
10.00 Türkiye, mayıs ayı Piyasa Katılımcıları Anketi
10.00 Türkiye, nisan ayı konut satışları
10.00 Türkiye, mart ayı özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu
12.00 Euro Bölgesi, mart ayı dış ticaret dengesi
15.30 ABD, nisan ayı konut başlangıçları
15.30 ABD, nisan ayı inşaat izinleri
17.00 ABD, mayıs ayı Michigan Tüketici Güven Endeksi
Kaynak: Ekonomim