EVRİM KÜÇÜK
Küresel piyasalarda bakıra yönelik olumlu bir hava oluşmuş durumda. Çin’in güçlü talebi ve ABD ile Çin arasındaki yumuşayan ticaret ilişkileri, bakır fiyatlarının hem Şanghay hem de Londra Metal Borsası’nda yukarı yönlü bir seyir izlemesine katkıda bulunuyor. Londra’da ton başına bakır fiyatı 9.500 doları geçerek son zamanların en yüksek seviyelerine ulaşmışken, ABD’de vadeli işlemlerde fiyatlar pound başına 4,65 dolara kadar yükseldi.
Çin’in talebi, fiyatların artışındaki en büyük sebep olarak öne çıkıyor. Çin Merkez Bankası’nın ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla kredi ve likidite oranlarında yaptığı indirimler, talep üzerinde artırıcı bir etki yaratıyor. Ayrıca, Çin’in elektrik şebekesi yatırımları, elektrikli araç üretimi ve makine sektöründeki büyümesi, emlak sektöründeki daralmayı telafi ediyor ve talebin hem kısa hem de uzun vadede güçlü kalacağını gösteriyor.
Çin piyasasındaki arz sıkıntıları fiyatları desteklemeye devam ediyor. Şanghay Vadeli İşlemler Borsası (SHFE) ile Londra Metal Borsası’ndaki (LME) stokların son haftalarda düşüş göstermesi dikkat çekiyor. Özellikle, Çin’in ithal bakıra ödediği primlerin son günlerde hızla artması, iç piyasadaki arz sıkıntısını gözler önüne seriyor. Şubat sonlarında 35 dolar/ton seviyelerinde olan Yangshan primi, kısa sürede 100 dolar/tonun üzerine çıkarak son yılların en yüksek seviyesine ulaştı.
Ticaret cephesindeki olumlu gelişmeler
Ticaret alanında, Washington ve Pekin arasındaki gerginliğin geçici olarak azalması yatırımcıları umutlandırdı. İki ülke arasında karşılıklı ithalat tarifelerinin düşürülmesi, sanayi metallerine dair algıyı da olumlu yönde etkiledi. ABD, Çin ürünleri için uyguladığı tarifeleri yüzde 145’ten yüzde 30’a indirirken, Pekin de birçok mal için uyguladığı tarifeyi yüzde 10’a çekti. Bu gelişmeler kısa vadede endişeleri hafifletse de, düzenlemenin sadece 90 gün geçerli olması ve uzun vadede belirsizliklerin sürmesi piyasalarda temkinli bir ruh hali doğuruyor.
Zayıf doların bakıra etkisi
Bakır fiyatlarındaki artışa katkıda bulunan bir diğer faktör ise ABD dolarındaki zayıflamadır. Doların değer kaybetmesi, dolar cinsinden fiyatlandırılan emtiaları, diğer para birimleri kullanan yatırımcılar için daha cazip hale getirmektedir. Ayrıca, ABD’de kamu borcuna ilişkin endişeler ve Trump yönetiminin önerdiği bütçenin yaratacağı mali baskılar da doları baskı altında tutuyor.
İkinci çeyrek fiyat beklentisi yükseldi
Piyasalardaki dalgalanmalar devam ederken, jeopolitik gelişmeler ve arz-talep dengesine ilişkin gelişmeler yakından takip edilmeye devam ediyor. Finans kuruluşu ING, ihtiyatlı bir yaklaşım benimseyerek yılın geri kalanı için bakır fiyat tahminini yukarı yönlü güncelledi. Kuruluş, yılın ikinci çeyreği için ortalama fiyat beklentisini 8.900 dolardan 9.300 dolara, yıl genelinde ise 8.900 dolardan 9.277 dolara yükseltti. Ayrıca, Çin’in rafine bakır üretiminin bu yıl rekor kırmaya hazırladığı, Nisan ayında üretimin 1,25 milyon ton ile tarihi zirveye ulaştığı bildirilmektedir. Ancak, hükümetin yeni izabe tesisi yatırımlarında sınırlama getirmesi ve konsantre bakır arzında yaşanan sıkıntılar, üretimde anlık kesintiler ihtimalini artırıyor ve bu durum da fiyat baskılarını yukarı çekebilecek unsurlar arasında yer alıyor.
Kaynak: Ekonomim
