10 Nisan’da İzmir’in Bayraklı ilçesi Postacılar Mahallesi’nde meydana gelen olayda, Ramazan Bayramı’nın ilk günü sabah saat 07.00 sularında ayakkabı toptancılığı yapan ve inşaat sektörüyle ilgilenen Mehmet Akgül, kamyonetinde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Araçtaki sol camın kırıldığı ve Akgül’ün başından tabancayla vurulduğu belirlendi. Evli ve bir çocuk babası olan Akgül, özel hastaneye kaldırıldı fakat tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
10 kardeşi bulunan Akgül’ün, kardeşlerinin uzun yıllardır İngiltere’de çalıştığı ve gelirlerini Türkiye’ye gönderdiği öğrenildi. Akgül, birikimleriyle burada ayakkabı üretimi ve inşaat işleri yapıyordu. İddialara göre, aldatıldığını öğrendikten sonra olaydan 20 gün önce eşine boşanmak istediğini bildirdi.
KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İNCELEMESİ BAŞLATILDI
Olayla ilgili başlatılan soruşturmada, polis ekipleri Mehmet Akgül’ün dükkanı ve evinin bulunduğu bölgedeki güvenlik kameralarının görüntülerini inceledi. 30’dan fazla güvenlik kamerasına ait saatler süren görüntüler arasında, Akgül’ün saat 05.00 sularında mahalleye girdiği belirlendi. Yapılan incelemelerde, olay anında mahalledeki araçlar arasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçi olarak çalışan Rojhat Kızılban ve Gültekin Uslu şüpheli olarak belirlendi ve gözaltına alındı.
Çelişkili ifadeler veren Anıl Akgül de gözaltına alındı. Kızılban ve Uslu, emniyet ifadesinde suçlamaları reddetti. Ancak Anıl Akgül, cinayeti kabul ederek, Rojhat Kızılban ile aralarında bir ilişki olduğunu ve cinayeti Kızılban’ın 500 bin TL karşılığında tetikçi olarak tuttuğu Gültekin Uslu’ya yaptırdığını öne sürdü.
Uslu ile daha önce anlaşılan paranın tarafına ulaşmadığı iddia edilirken, adliyeye sevk edilen Rojhat Kızılban ve Gültekin Uslu tutuklandı. Anıl Akgül ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, fakat daha sonra savcılığın yeni değerlendirmeleri sonucunda tekrar gözaltına alındı. Yürütülen işlemlerin ardından, Anıl Akgül de tutuklandı.
SUÇLAMALARLA İLGİLİ İFADELER
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Mehmet Akgül ile Anıl Akgül’ün evli oldukları, ancak son dönemlerde aralarının kötü olduğu belirtildi. Akgül’ün 2017 yılından itibaren Rojhat Kızılban ile bir gönül ilişkisi yaşadığı ifade edildi.
Sanıkların ifadeleri de iddianamede yer aldı. Anıl Akgül’ün ifadesinde, “Eşim bana ve çocuğuma iyi bakmıyordu. Bir arkadaşım 7 yıl önce Rojhat’la tanıştırdı. Rojhat, Mehmet’i öldüreceğinden bahsetti, mesajlar attı. Bunu kabul etmedim” dediği belirtildi. Kızılban, olay günü Gültekin ile dışarı çıktıklarını ve arabanın yol kenarına park edildiğini, Gültekin’in araçtan ayrıldığını ifade etti.
Sanık Gültekin Uslu ise, “Rojhat’ın arabayı park etmesi üzerine araçtan indim. Alkollüydüm. Maktulün bulunduğu yere gittiğimde Mehmet hayattaydı. Mehmet’e şaka yapmak amacıyla üzerimdeki silahı aracın camına vurdum. Sonrasında silah sesi duydum” şeklinde ifade verdi.

BOŞANMA DÜZENLEMELERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR
Anıl Akgül’ün cep telefonunda kayıtlı Rojhat Kızılban’ın ‘Güneşim‘ diye hitap ettiği, aynı zamanda aralarındaki iletişimde Akgül’ün Kızılban’a ‘Kocacığım‘ diye seslendiği belirlendi. Kızılban’ın, Akgül’e ‘Ruhum‘ diye hitap etmesi de dikkat çekti. Ayrıca, Anıl Akgül’ün boşanma davası açmadan önce eşinin mallarına tedbir koyma amaçlı internet araştırmaları yaptığı da iddianamede belirtildi.
Olaydan beş gün önce Akgül ile Kızılban arasındaki yazışmada, “Sen avukatını ara net bir bilgi al. Hakkım olanı almak için tutmam lazım. Başka alternatif yok” ifadeleri dikkat çekti. Kızılban ise, “Ruhum, her zaman söylüyorum sonuna kadar haklısın. Yaptıklarımın bedelini ödeyeceğim” yanıtını verdiği kaydedildi.

“BEDELİ NE OLURSA OLSUN”
Kızılban’a ait mesajlaşmalarda, “Neredeydin, gözünü seveyim? İşleri halledelim” ifadesinin Gültekin’e iletildikten sonra, Gültekin’in “Sözüm söz bedeli ne olursa olsun” karşılığını verdiği anlaşıldı. Kızılban’ın, “Hallet şu işi gerisi kardeşinde” dediği şüpheli bir diyalogda, 7,65 mm çapında bir tabancadan da bahsolunduğu ortaya çıktı.
Soruşturma sonucunda Anıl Akgül hakkında ‘Eşe karşı kasten öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken, Gültekin Uslu ve Rojhat Kızılban için de ‘Kasten öldürme’ suçlamasıyla ayrı ayrı müebbet hapis cezası ve ‘Ruhsatsız silah bulundurma’> suçu için 3’er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
‘EN AĞIR CEZANIN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Mehmet Akgül’ün ağabeyi Hasan Akgül, sanıkların en ağır cezayı alması gerektiğini belirterek, “Malımıza çökmek için kardeşimi katlettiler. Kardeşim iyi bir insandı ve tüm aile varlığımız onun üzerindeydi. Olayı duyduğumuzda büyük bir şok yaşadık. Kardeşimi öldürdükten sonra mal bize kalır düşüncesi içindeydiler” şeklinde konuştu.
Akgül, “İddianame hazırlandı ve ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi” diyerek yargının bu süreci adil bir şekilde yönetmesini beklediklerini de ekledi. “Polisimiz bu olayı kısa sürede çözdü. Şimdi mahkeme sürecindeyiz ve inşallah hak ettikleri cezayı alırlar,” dedi.
Kaynak: Halk TV