Marmara Bölgesi ve İstanbul, 23 Nisan 2025 tarihinde 6,2 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Can kaybının olmaması en büyük teselli olarak kaydedilirken, İstanbul’un ülke ekonomisindeki, sosyal ve kültürel yaşamındaki önemi, daha büyük bir depremin yaratabileceği sonuçlar açısından belirsizlikler doğurdu. Sigorta sektörü, bu belirsizliklere karşı “Hemen Şimdi” dedirterek, güçlü sermayesi ve yeterli reasürans kapasitesiyle depreme hazırlık çalışmalarına destek olmaya hazır olduğunu duyurdu.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, 6,2 büyüklüğündeki depreme dair yaptığı açıklamada, bu depremde maddi kayba yol açan hasar ihbarları almadıklarını ifade etti. Olası hasar ihbarlarına karşı tüm paydaşlarla birlikte gerekli adımları attıklarını belirten Gülen, “Şirketlerimiz, Maraş depremlerinden çıkan dersler doğrultusunda büyük bir Marmara depremi için daha yüksek reasürans korumaları satın aldı ve kapasitelerini artırmaya devam ediyor. Sigorta ürünlerinin içerik ve yapısı, depreme karşı korunma oranını artırmak amacıyla geliştiriliyor. Sigorta sektörü olarak büyük Marmara Depremi’ne hazırız.” şeklinde konuştu.
Deprem Ülkesi Olmanın Getirdiği Sorumluluk
Uğur Gülen, sigorta sektörünün gündeminde depremin ilk sırada yer aldığını, tüm hazırlıkların ve gelecek projeksiyonlarının bu doğrultuda yapıldığını vurguladı. Gülen, “Deprem ülkesiyiz ve bu durum coğrafyamızda da geçerli. 23 Nisan’daki deprem, “Hemen Şimdi” dememiz gerektiğini hatırlatıyor. Yerleşim yerlerinin güvenliği, yapı standartları ve şehirleşme politikaları üzerinde yeniden düşünme gerekliliği ortaya çıkıyor.” dedi. Ayrıca, deprem farkındalığı için sektörün tüm paydaşlarının tanıtım faaliyetleri gerçekleştirdiğini ve iş süreçlerinin düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Olası bir deprem senaryosuna karşı bir koordinasyon yapısının oluşturulması ve sigorta veri analitiği çalışmalarının sektör komiteleri tarafından yürütüldüğü bilgisini verdi.
Deprem Odaklı Sigorta Reform Programı
Gülen, “Sigorta sektörü olarak, depreme yönelik dönüşümde kritik bir rol üstleniyoruz.” diyerek, bu amaca yönelik Türkiye Sigorta Birliği olarak “Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandası”na 2023 depremlerinden sonra başladıklarını söyledi. Bu ajanda, deprem riskinin tüm sigorta poliçelerine dahil edilmesi, sigortalılığın artırılması, alternatif fonların oluşturulması ve sektörel düzenlemeleri içeren çeşitli reform önerilerini kapsamaktadır.
Marmara Bölgesi’nde Düşük Sigortalılık Oranı
Uğur Gülen, Marmara Bölgesi’ndeki deprem teminatı içeren sigortalılık oranları hakkında da bilgiler verdi. Türkiye genelinde 20 milyon 32 konut bulunduğunu belirten Gülen, bu konutların yaklaşık yüzde 35’inin Marmara Bölgesi’nde, yani 6 milyon 840 bin konutun burada yer aldığını ifade etti. İstanbul’daki konut sayısının ise 4 milyon 153 bin olduğunu kaydetti. Marmara Bölgesi’ndeki konutların yalnızca yüzde 36’sında, yani yaklaşık 1 milyon 821 bin konutun ihtiyari deprem teminatı bulunduğunu belirtti. Bunun yanında, bölgedeki ticari ve sanayi işletmelerinin yaklaşık yüzde 40’ının, yani 392 bin 136’sının da ihtiyari deprem teminatı barındırdığını iletti. Bu veriler, ihtiyari deprem teminatında önemli bir yol kat edilmesi gerektiğini ortaya koymakta.
Sigorta ile Varlıkların Güvencesi
Gülen, “Depremin sadece gerçekleştiği anda hatırlanıp ardından unutulması yerine, sürekli gündemde tutulması gerektiğini” vurgulayarak, “Deprem felaketi sonucunda kaybedilen hayatları geri getiremeyiz ama deprem zararlarını azaltmak için bilinçlenerek varlıklarımızı sigorta ile güvence altına alabiliriz.” dedi. Bu vesileyle, 23 Nisan 2025 tarihindeki depremler için, özellikle İstanbul’daki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Ayrıca, sigorta sektörü olarak ülkeyi ve halkı daha güvenli bir geleceğe taşımak için üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Kaynak: Ekonomim