AYSEL YÜCEL
Küresel e-ticaret pazarındaki hızlı gelişimler, Türk hava kargo sektörüne büyük bir ivme kazandırdı. Geleneksel hava kargo yüklerinde yaşanan düşüşe rağmen, özellikle Uzakdoğu merkezli e-ticaret platformlarından yapılan alışverişler, Türkiye’nin havayolu yük trafiğinin bu yılın ilk beş ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 5’in üzerinde artmasına katkı sağladı. Türkiye’de ofis açan Çinli Temu, ek vergilere rağmen birkaç gün içinde teslimat modeli sunarak bu artışın önemli bir parçası oldu. E-ticaretteki büyüme ve bu alandaki altyapı yatırımları, Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasındaki transit hub potansiyelini güçlendiriyor.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) verilerine göre, Ocak-Mayıs 2025 döneminde Türkiye’nin havalimanlarındaki toplam yük trafiği, iç hatlarda yıllık bazda yüzde 1,3 artarak 329 bin 668 tona, dış hatlarda ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 1 milyon 539 bin 714 tona ulaştı. Sonuç olarak, toplam yük trafiği ilk beş ayda yıllık bazda yüzde 5,1 artışla 1 milyon 869 bin 382 ton olarak gerçekleşti.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Havayolu Çalışma Grubu Başkanı Serkan Eren, Türkiye’nin hava kargo taşımacılığında e-ticaret kaynaklı yeni bir döneme girdiğini ifade etti. Eren, “E-ticaret önemli bir ivme kazandı. Hava kargoda geleneksel havalimanı-havalimanı taşımalarının yerini artık kapıdan kapıya teslimatlar alıyor. Bu, DHL ve UPS gibi şirketlerin uzun yıllardır sunduğu kurye hizmetlerine benziyor, fakat şimdi daha büyük hacimler ve ihracatçıların kendi süreçlerini yönettiği bir yapıya dönüşüyor” dedi.
Serkan Eren, Türkiye’nin bu dönüşümde kritik bir rol oynadığını belirterek, İstanbul Havalimanı’nda kurulacak FedEx ve Trendyol tesislerinin bu değişimin somut örnekleri olduğunu vurguladı. “Türkiye, güçlü havayolu şirketleri sayesinde bir transit hub olma yolunda ilerliyor. E-ticaret taşımaları, ülkemiz ve Avrupa için büyük bir trafik yaratıyor” sözlerine yer veren Eren, son dönemlerde Temu gibi Çin merkezli platformların Avrupa pazarına açılmasıyla Türkiye’nin bu trafiğin geçiş noktalarından biri haline geldiğini ifade etti. Havalimanlarındaki kargo hacmine de bu durumun doğrudan yansıdığını belirten Eren, “Eskiden Çin’den sipariş vermek bir ay beklemeyi gerektiriyordu, şimdi ise 3-5 günde teslimat yapılabiliyor. Bu da hava kargoyu daha cazip bir seçenek haline getiriyor” dedi. Türkiye, Çin’in farklı şehirlerinden yük toplayarak Avrupa’ya taşıyabilen esnek yapısı sayesinde bu sektörde daha fazla ilerleme kaydetmesi bekleniyor.
■ Uçak arzı, talebe yetişemiyor
Hızla büyüyen e-ticaret pazarında, hava kargo arzında bazı sıkıntılar yaşanıyor. Yeni bir uçak edinmenin maliyetli ve zaman alıcı bir süreç olduğunu dile getiren Serkan Eren, “Bugün bir uçak almak için 5-6 yıl beklemek zorundasınız. Bu da arz-talep dengesini zorluyor. Dolayısıyla esnek çözümler ve havayolu-karayolu kombinasyonları giderek daha fazla önem kazanmakta” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin e-ticaret odaklı hava taşımacılığında yakaladığı hız, sivil havacılık otoritesinin destekleyici görüşmeleriyle güçlendiriliyor. Uzakdoğu ile yeni hatların açılması ve yerel oyuncuların trafik hakkı elde etmesi amaçlanıyor.
■ Arapların alışverişi de Uzak Doğu’ya kaydı
Hava kargo taşımacılığı, geçen yıl özellikle Arap ülkelerinden yapılan e-ticaret alışverişleri ile dikkat çekmişti. Trendyol gibi yerli şirketlerin altyapı yatımları, Türk havalimanlarını Ortadoğu’nun hub’ı haline getirmişti. Serkan Eren, Uzakdoğulu e-ticaret platformlarının bu durumu etkileyerek, “Arap ülkelerinden gelen taleplerinde biraz yavaşlama gözlemleniyor. Trendyol gibi şirketlerin altyapı yatırımları sayesinde bu pazar ilk başta hızlı bir şekilde büyüdü, ancak Temu gibi yeni oyuncuların piyasa girmesiyle yön değişikliğine uğradı” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ekonomim