MERVE YİĞİTCAN
Eriyen kârlar ve nakit akışı sorunları, reel sektörde finansman kısıtlamalarını daha da derinleştiriyor. Birçok sektörden işletme sermayesi ihtiyacının acil bir şekilde karşılanması için KGF çağrıları artarken, iş dünyası temsilcileri, tedarik zincirinin devamlılığını sağlamak adına küçük ve mikro imalatçılara yönelik bir destek paketine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. EKONOMİ’nin elde ettiği bilgiler doğrultusunda, ekonomi yönetiminin yeni bir KGF paketi üzerinde çalıştığı, ancak son dönemde artan siyasi gerilimler ve sıkılaşma önlemleri sebebiyle bunun bir süre rafa kaldırıldığı bildirildi. Bakanlıktan konuyla ilgili henüz resmi bir yanıt gelmedi.
Fayat: Teminat kaldıracı olur
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, TCMB tarafından açıklanan son önlemlerin iş dünyası için ekstra bir sıkılaşma anlamına geldiğini belirtti. Bu kararlarla birlikte TL karşılıkların yükseldiğini ve ticari kredi maliyetlerinin daha da artacağını ifade etti. Finansmana erişim sıkıntılarının yoğunlaştığı bu dönemde hazır giyim sektörünün KGF beklentisinin arttığını dile getiren Fayat, “Hızlı bir şekilde işletme sermayesi olarak kullanılmak üzere KGF talebimiz var. KGF, iki yönüyle önemli. Faizlerin cazip olmasının yanı sıra, KGF’nin teminat boşluğunu kapatabilmesi de söz konusu. Teminatı eksik olanlara bu KGF ile yeni bir teminat sağlıyorsunuz. Yani mevcut faiz oranlarından ziyade teminat oluşturma kapasitesi daha değerli. Dolayısıyla bu aşamada yüksek faizli bir KGF kredisi bile, bu kaldıraç sayesinde oluşacak ek teminatı daha kıymetli kılacaktır” dedi.
Önder: Doğru yere ulaşmalı
Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Burak Önder, Türkiye’de pek çok şirketin özsermaye sorunu yaşadığını ve bu durumun işletme sermayesi gereksinimini artırdığını belirtti. Hem ulaşım hem de kalite açısından finansman sıkıntılarının yaşandığı bu dönemde sektörlerin büyük bir umutla KGF paketini beklediğine dikkat çeken Önder, geçmişte KGF’nin bazı firmalarca kötüye kullanıldığını hatırlatarak, “Yeni KGF kredisinin faturaya bağlanması mantıklı olabilir. Bu tür desteklerde en önemli faktör, ihracatta ve sanayide bu desteğin doğru yerlere ulaşmasıdır. Bankalar dikkatli olmalı; çünkü genellikle KGF limitleri, ihtiyacı olmayan ve en iyi müşterilere veriliyor. Bu nedenle asıl ihtiyaç duyanlar destekten mahrum kalıyor. Dünyada dengeler değişiyor ve Türkiye’nin şu an içerisinde bulunduğu durumu düşündüğümüzde firmaların acil desteğe ihtiyacı var” dedi.
Çetin: Maliyeti %30 olmalı
Ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren İSO Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çetin ise, ticari kredi maliyetlerinin %55-65 arasında olduğunu, potansiyel bir KGF paketinde tahmin edilen maliyetin ise %44 civarında olacağını belirtti. Çetin, “Bugünkü şartlar altında sanayicinin %44 faizle paraya ulaşması ve yatırımlarını koruması oldukça zor. Genel giderler oldukça yüksek. KGF kredi maliyetinin %30 civarında olması halinde, bu sanayiciyi bu zorlu süreçte destekleyebilir” diye konuştu. Ayrıca, emek yoğun sektörlere verilen kişi başı 2500 TL’lik SGK yardımı yerine, uygun maliyetli bir KGF paketinin daha faydalı olacağını ekledi.
Önel: Pandemi dönemindeki gibi bir tablo ile karşı karşıyayız
İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, geçen yılın ikinci yarısından itibaren iç talebi yavaşlatan önlemlerin etkisiyle reel sektörün işletme sermayesinin ciddi şekilde azaldığını vurguladı. Operasyonel maliyetlerle ilgili sorunların arttığını belirten Önel, istihdam kaybının yanı sıra kapanan veya devreden mikro ve küçük işletmelerin sayısının da ciddi oranda arttığını ifade etti. “Politika oranı %42,5 iken, reeskont kredisi faizinin %34-35 olması, işletmelere bir sıcak para hacmi yaratırdı. En azından yıl sonuna kadar rahatlatırdı. Ancak bu konuda girişimlerimiz sonuçsuz kaldı” dedi. Son dönem gelişmeleri sonucunda sıkılaşma önlemleri ile ticari kredi maliyetinin yükseldiğini belirten Önel, “Bankadan %55-60 ile kredi almak isteyince, ana parayı ödemek bir kenara, faizi bile ödemekte zorluk çekersiniz. Reel sektörün %35-36 ile Hazine destekli KGF’ye ihtiyacı var ve bu imalat sektörüne öncelikle kullandırılmalı. Mikro ve küçük işletmeler, orta ve büyük firmaların tedarik zinciri açısından kritik öneme sahip. Bu işletmeleri kaybedersek, tedarik zincirinde ciddi sorunlar yaşanabilir” dedi.
Kaynak: Ekonomim
