IOM, göç eden bireylerin büyük çoğunluğunun tehlikeli yolculuklara tamamen çaresizlikten başladığını açıkladı. Bu kişilerin güvensizlik, çatışma, felaket ve diğer insani krizlerden kaçışının ardında yatan sebeplerin altını çizdi.
Açıklamada, “2014’ten bu yana 52 binden fazla kişi krizden etkilenen ülkelerden kaçarken hayatını kaybetti. Bu rakam, aynı süreçte küresel olarak kaydedilen tüm göçmen ölümlerinin yaklaşık dörtte üçünü oluşturmaktadır. Bu süreçte, genellikle güvenli olmayan koşullarda mahsur kalan 39 binden fazla kişinin yanı sıra, çatışmalardan veya felaketlerden kaçarken ölen 13 bin 500’den fazla insan yer almaktadır.” denildi.
Açıklamada, 2021 yılında Afganistan’daki siyasi gelişmeler sonrasında ülkeyi terk eden 5 binden fazla kişinin transit geçişlerde hayatını kaybettiği belirtilirken, Myanmar’dan kaçan 3 bin 100’den fazla Arakanlı Müslümanın da gemi kazalarında yaşamını yitirdiği vurgulandı.
Açıklamada, Orta Akdeniz’in dünya genelinde en ölümcül göç rotası olmaya devam ettiği, bu bölgedeki deniz kazalarında yaklaşık 25 bin kişinin kaybolduğu ifade edildi.
Zorunlu göç hareketliliğinin yarattığı tehditler karşısında yeterli önlemlerin alınmadığına dikkat çekilirken, bu konuda uluslararası düzeyde işbirliği çağrısı yapıldı.
IOM Genel Direktörü Amy Pope, “Bu veriler, insanların güvensizlik, fırsat eksikliği ve diğer zorlamalar nedeniyle güvenli ya da uygulanabilir seçenekleri kalmadığında hayatlarını riske atmalarının trajik bir hatırlatıcısıdır.” diye konuştu.
Pope, zor durumdaki toplulukların istikrar ve fırsatlar oluşturması için yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Böylelikle göçün bir zorunluluk yerine tercih sebebi olabileceğine dikkat çekti.
Kaynak: Halk TV