Ankara Ticaret Odası Başkanı Baran’ın Uyarıları
Hüseyin GÖKÇE/ANKARA
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemleri gibi uygulamaların KOBİ’lere ek yük getirebileceğine dikkat çekerek, bunun üretim kapasitesinde daralmaya yol açabileceğini ifade etti.
ATO’nun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliği ile düzenlediği “Karbon Fiyatlandırması ve Emisyon Ticaret Sistemi Paneli”nde konuşan Baran, iklim değişikliği meselesinin 50 yıla aşkın bir süredir dünya çapında gündemde olduğunu vurguladı. Konuşmasında, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerini açıkladığını hatırlattı.
Baran, sera gazı emisyonunu azaltmayı amaçlayan araçlar arasında karbon fiyatlandırma mekanizmalarının bulunduğunu belirterek, “Her ne kadar en fazla kirletenlerin sanayileşmiş ülkeler olduğu ve bunun bedelinin daha az gelişmiş ülkelere yüklenmeye çalışıldığı söyleniyor olsa da, bu sorumluluk dünya için hepimizin ortak yüküdür” dedi.
İklim Yasası ve Ekonomik Belirsizlikler
Baran, iş dünyasının sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümü desteklediğini ancak mevcut küresel ekonomik belirsizliklerin, yüksek finansman maliyetlerinin, artan üretim giderlerinin ve daralan iç talebin işletmelere yeni mali yükler getirmesinin ciddi riskler taşıyabileceğini söyledi.
Yeni Düzenlemelerde Adil Yaklaşım Önerisi
Baran, bu mekanizmaların KOBİ’lere fazla yük getirmesi durumunda, üretim kapasitesinde daralma, rekabet gücünde gerileme ve istihdamda kayıplar gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkabileceğini vurguladı. Yeni düzenlemelerin tasarlanmasında adil, kademeli ve destekleyici bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini savunan Baran, “Çevresel hedeflere ulaşmak, ekonomik istikrarı göz önünde bulundurmadan mümkün olmayacaktır” dedi.
Ayrıca, karbon fiyatlandırma ve emisyon ticaret sistemlerinin doğru tasarlanması halinde ekonomide yeni fırsatlar sunabileceğini ifade eden Baran, yanlış uygulamalar sonucunda telafisi zor zararlar ortaya çıkabileceğini belirtti.
İklim Değişikliği Başkanı Hasar’ın Değerlendirmeleri
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, 2050 yılına kadar iklim finansının 300 trilyon dolarlık bir potansiyele ulaşacağını belirtti. Türkiye’nin bu alandaki durumu hakkında “Parayı verip teknoloji alacak mıyız, yoksa üretime geçecek miyiz?” sorusunu yöneltti.
Sanayi devrimini kaçıran Türkiye’nin bilişim devriminde de geri kalmak istemediğini vurgulayan Hasar, teknolojiyi geliştirdikçe dönüşüm maliyetlerini düşüreceklerini ifade etti. Türkiye’nin emisyonlarının yüzde 50’sinin 800 büyük tesisten kaynaklandığını yineleyen Hasar, bu tesislerin yüzde 85’inin sınırda karbona tabi olduğunu belirtti.
Karbon Emisyonlarında Türkiye’nin Yeri
KGK Başkanı Dr. Hasan Özçelik, Türkiye’nin karbon emisyonunda dünyada 16. sırada bulunduğunu ifade ederek, “Geride kalmamak için sonunu hızla yakalamaya çalışıyoruz. Yeniçağda teknolojiyi, dijital dönüşümü ve yeşil dönüşümü başarırsak, daha az karbon salınımı da gerçekleştirebiliriz” dedi.
Karbon Fiyatlandırmasında Rekor Gelir
Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, küresel karbon fiyatlandırmasından sağlanan gelirin 2023’te 104 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştığını bildirdi. Saygılıoğlu, Brezilya, Hindistan, Şili, Kolombiya ve Türkiye gibi ülkelerin karbon fiyatlandırması uygulamasına geçiş sürecinde olduğunu ifade etti.
Kaynak: Ekonomim