Konut kredi stoku, son bir yıllık süreçte yüzde 24,2 oranında artarak 551,7 milyar liraya ulaşmış durumda. Bu rakam, tarihsel olarak kaydedilen en yüksek seviyeyi temsil ediyor.
Ekonomi yönetimi, yaklaşık 1,5 yıldır uygulanan dezenflasyon programı çerçevesinde faiz artırımı gibi önlemler almış; bu durum konut kredi faiz oranlarının yükselmesine yol açmış ve ipotekli konut satışları geçen yıl önemli bir düşüş göstermiştir.
2024 yılı itibarıyla, konut satış adedi 1 milyon 478 bin 25 olarak belirlenirken, bu sayı içerisinde yalnızca 158 bin 486’sı ipotekli satışlardan oluşuyordu. Böylece kredili satışların toplam içindeki payı yüzde 10,7 seviyesinde kalmış, bu oran son 12 yılın en düşük seviyesi olarak kaydedilmiştir.
Son dönemde yaşanan bu olumsuz gelişmelere rağmen, bankaların açtığı konut kredilerinde uygulanan ortalama faiz oranı son 18 ayın en düşük seviyelerine gerilemiş. Bu durum, yılın ilk çeyreğinde ipotekli konut satışlarına da olumlu yansıma sağlamıştır.
Ocak-Mart döneminde, kredili konut satışları yıllık bazda yüzde 87,3 oranında artarak 51 bin 729’a ulaşmıştır.
Konut kredi stokundaki bu artış, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine yansımış durumda. Nisan ayı itibarıyla, konut kredilerinin toplam hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,2 artarak 551,7 milyar liraya yükselmiştir. Bu rakam, tarihsel olarak görülen en yüksek verilerden biri olarak öne çıkıyor.
Sektör temsilcileri ise bu gelişmelere yönelik yorumlar yapmaya başladı.
“Artış yılın geri kalan kısmında da devam edecektir”
Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz, Türkiye’de konut talebinin sürekli yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Son aylarda yaşanan ipotekli satışların artışı ve kredi stokundaki rekor, yüksek faiz oranlarına rağmen talebin canlı olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Ev sahipliği oranının Türkiye’de yüzde 55’e düştüğünü vurgulayan Ekiz, şu yorumları yaptı:
“Yıllık ortalama 850 bin civarında sıfır konut üretilmesi gerekirken, ruhsat sayılarına göre bu rakamın 450-500 binlerde kalması dikkat çekiyor. Düşük arsa ve konut arzı, fiyatların artmasına ve ev sahipliği oranının düşmesine yol açıyor. Talebin yüksek olması ise kira fiyatlarını artırıyor. Ancak tüm bu olumsuz koşullara rağmen konut satışları son 9 aydır sürekli bir artış trendindedir. Konut ihtiyacının fazlalığı, kiralardaki artışla birlikte insanları yüksek faizlere rağmen ev alma yönünde motive ediyor. Bu durum da konut kredi stokunu artırıyor. Artışın yılın geri kalanında da devam edeceğini öngörüyorum.”
“Fiyatların artmasıyla kullanılan kredi miktarı da yükseldi”
Gayrimenkul iktisatçısı Ahmet Büyükduman, faiz oranlarındaki kısmi düşüşün ipotekli satışları artırdığını belirtirken, bu durumun kredi hacmini doğrudan etkilediğini ifade etti. Konut fiyatlarının artmasının, kullanılan kredi miktarının da önceki dönemlere göre yüksek olmasına yol açtığını vurguladı.
Büyükduman, “Son bir yılda kredi hacmi yüzde 24,2 oranında artmışken, konut fiyatları yüzde 31,3 oranında yükselmiş, enflasyon ise yüzde 39,1 düzeyinde bulunuyor. Toplam stok artarken, artış oranı enflasyonun altında kalmıştır.” şeklindeki değerlendirmeleriyle dikkat çekti.
“18 ayın en düşük seviyesi, konut kredisine ilgiyi artırdı”
Vartur Emlak Üst Yöneticisi (CEO) Şerif Varlı, uzun süredir ertelenen talebin harekete geçmesinin ve yatırımcıların yüksek enflasyon karşısında gayrimenkule yönelmesinin etkili olduğunu belirtti.
Varlı, “Konut fiyatlarının artacağı beklentisi, son aylarda alıcıları ev satın almaya yönlendirdi. Ortalama kredi tutarlarındaki yükseliş, kredi hacmini ciddi oranda artırdı.” dedi.
İpotekli satışlardaki artışa dikkat çeken Varlı, “Bu trendin devamı büyük ölçüde faiz oranlarının seyrine bağlı. Mevcut durumda, konut kredisi faiz oranları son 18 ayın en düşük seviyelerinde. Bu durum, kredi talebini artırıyor. TCMB politika faizini yüksek tutsa da, bankalar arasında rekabet ortamı, kredi faizlerini zaman zaman aşağı çekme imkanı sunuyor.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ekonomim