Mart ayında şafak operasyonuyla gözaltına alınan ve 3 Mart’ta tutuklanan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Silivri (Marmara) Cezaevi’nden bir mektup yazdı.
El yazısıyla kaleme alınan ve sosyal medyada yayınlanan mektupta, Köseler Beykoz halkına selam göndererek son aylarda yaşanan olaylara dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Alaattin Köseler ve 12 kişinin tutuklu olarak yargılandığı dava kapsamında 26 sanığın ilk duruşmasının 2 Eylül 2025 tarihinde yapılacağı bildirildi.
Köseler, yaklaşık dört aydır cezaevinde bulunduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Son zamanlarda sizlerden gelen mektuplardan aldığım yoğun şikayetler ve kamuoyunda çıkan haberler doğrultusunda, seçilmiş Beykoz Belediye Başkanı olarak bu açıklamayı yapmamı bir zorunluluk olarak görüyorum.”
“İLKE VE DEĞERLER AYAKLAR ALTINDA”
Mektubunda göreve gelirken benimsedikleri ilke ve değerlerin hiçe sayıldığını ifade eden Köseler, şunları kaydetti:
“Göreve gelirken savunduğumuz ilke ve değerlerin yaşadığımız bu süreç içerisinde tamamen ayaklar altına alındığını sizlerden aldığım mektuplar ve ulaştırılan bilgiler doğrultusunda açıkça görebiliyorum. Bazı hizmetlerde sorunlar yaşandığını, açılışı yapılmaya hazırlanılan tesislerin hala faaliyete geçemediğini ve 1999-2004 yılları arasında düzenlediğimiz mahalle toplantılarının yapılmadığını, artık rutin olarak gerçekleştirilen halk buluşmalarının düzenlenmediğini öğrenmiş bulunuyorum.”
İMAR İDDİASI
Köseler, mektubunda imar kararlarına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Bazı ekiplerin kendi onayı olmadan, sakıncalı bulduğu gruplarla hareket ettiğini ve önemli imar izinlerinin verileceği iddiasında bulundu:
“Ayrıca, Beykoz’un çıkarlarına zarar verecek sakıncalı bulduğum bazı gruplaşmalarla gizli kapılar ardında, benim onayım olmadan kritik imar izinlerinin verilme aşamasında olduğunu da öğrenmiş bulunuyorum. Bu süreçte Beykoz’luların asıl sahip çıkması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Önceliğimiz her zaman Beykoz’un faydasına olacak kararlara destek vermektir.”
“ÖDÜLLENDİRİLİR GİBİ…”
Tutukluluğu süresince belediyedeki atama ve görev değişiklikleri konusunda da kaygılarını dile getiren Köseler, Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel’i işaret ederek şu şekilde yazdı:
“Tutuklu bulunduğum bu süre zarfında üzülerek görmekteyim ki, Sayın Özlem Vural Gürzel’in akıl veren ekibi liyakate ve özene göre göreve getirdiğim birçok kişinin işine son vermekte, haklı gerekçelerle görevden uzaklaştırdığım kişileri ise ödüllendirir gibi yeniden göreve çağırmaktadır. Bu durum, hiçbir iyi niyet ve dayanışma amaçlamayıp, vicdanla hareket eden bir tutum değildir.”
“Vekillik görevi, seçilmiş Belediye Başkanının vizyonuna sahip çıkmak, adil kararlarına saygı göstermek ve onun yokluğunu fırsata çevirmek yerine, kendisine emanet edilen iradeyi sağduyu ve olgunlukla korumaktır.”
“Sayın Özlem Vural Gürzel de seçilmiş 31 meclis üyesinden biridir. Bıraktığım emaneti, diğer meclis üyeleriyle birlikte, dışlamadan ve ayrıştırmadan yönetmesi gerektiğini unutmamalıdır. Beykoz, mahalle kültürüne sahip, aidiyet duygusu güçlü bir ilçedir. Beykoz’u, bu bölgede organik veya duygusal bağı olmayan kişilerle yönetmek geçmişte de başarısız olmuştur.”
“Bizler büyük bir mücadele ile ‘Beykoz’u Beykozlular yönetecek’ diyerek yola çıktık. Üzülerek görüyorum ki bu sloganın, verdiğimiz emeklerin ve Beykoz halkının şahsıma gösterdiği sevginin değeri bilinmemekte, değersizleştirilmektedir. Bu durumu kabullenecek Beykoz’luların olmadığına inanıyorum.”
“KUMPAS İÇERİDEN KURULDU”
Köseler, kendisine cezaevinde ziyareti sadece iki kez yapılan başkan vekili hakkında şunları ifade etti:
“Dört ayda beni yalnızca iki kez ziyaret eden Sayın Vekil, tüm uyarılarına rağmen Beykoz’luluk bilincini göstermemiştir. Kendisinin, vekaleten yürüttüğü bu süre boyunca Beykoz’u tanımayan, bu kente ait olmayan ve şahsıma kurulan kumpasın doğrudan parçası olan kişilerle birlikte hareket ettiğini görmekteyim. Kumpasın planlayıcılarının belediyeden içimizden olduğunu bütün kamuoyu bilmektedir.”
Köseler‘in mektubunda, ayrıca şu noktalara da değinildi:
“Öncelikle, dört aydır tutuklu bulunduğum Silivri Cezaevi’nden hepinizi hürmetle selamlıyorum. Sizlerden gelen mektuplardan aldığım yoğun şikayetler ve kamuoyunda çıkan haberler doğrultusunda, seçilmiş Beykoz Belediye Başkanı olarak bu açıklamayı yapmak zorundayım. Her zaman açık, şeffaf ve samimi olmayı görev bildim.”
“Daha önce belirttiğim gibi, Beykoz halkına karşı her zaman içten davranmaya çalıştım. Ancak şu süreçte yaşananlar karşısında çözüm üretilmediğini görmekteyim.”
“İddianame 25/06/2025 tarihinde bana ulaştı. Duruşmaya henüz çıkmadım; bunu hatırlatmak isterim. Yüce Türk Adaleti’ne inancım her şeye rağmen tamdır.”
“Bu süreçte ailemin yanında olamamak büyük bir üzüntü kaynağı benim için. Ailem de büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kalmıştır. Bazı kişiler tarafımdan saygısızca ve kötü niyetle saldırılarda bulunmaktadır. Bu kişilerin partimize de zarar verdiğini belirtmek isterim. Bu duruma neden olan grup, yakında adaletle buluşacaklardır.”
“En kısa sürede bu süreci geride bırakacağımıza ve bir araya geleceğimize tüm kalbimle inanıyorum.”
“Sizinle yeniden buluşana kadar kıymetli ailem ve Beykoz için hayalini kurduğumuz ortak hedefler siz değerli hemşehrilerime emanettir. Hepinizi sevgi ve hasretle kucaklıyorum.”
Kaynak: Halk TV
