1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Mahfi Eğilmez: Türkiye’deki Sessizlik Tehlikesi!

Mahfi Eğilmez: Türkiye’deki Sessizlik Tehlikesi!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İktisatçı Mahfi Eğilmez, fizikçi Enrico Fermi’nin geliştirdiği Fermi Paradoksu’nu referans alarak, evrende başka uygarlıkların olasılığına rağmen bu varlıkların izine veya iletişime ulaşılamamasını “büyük bir çelişki” olarak tanımlıyor. Eğilmez, bu konseptin Türkiye’deki ekonomik ve sosyal sorunlarla paralel olduğunu ifade ediyor.

Yüksek enflasyon, düşük büyüme ve bozulmuş gelir dağılımının yanı sıra orta sınıfın erimesi, Türkiye’nin en kritik problemleri arasında yer aldığını vurgulayan Eğilmez, nüfusun farklı kesimlerinin çeşitli ülke gelir seviyeleriyle karşılaştırıldığını belirtiyor. Özellikle özel okul ücretlerinin Avrupa ortalamalarının üstüne çıktığını, “Büyük Sessizlik Kuramı” başlıklı yazısında dile getiren Eğilmez, “Daha önce Türkiye’de gelirler düşüktü, ancak yaşam maliyeti Avrupa kadar yüksek değildi; satın alma gücü daha yüksekti. Şimdi ise yaşam giderek pahalılaşıyor, fakat bununla ilgili ses çıkaranların sayısı oldukça az. Çoğu insan, yükselen fiyatlara sessiz bir şekilde uyum sağlamaya çalışıyor” diye ifade ediyor.

Büyük Sessizlik Kuramı

Eğilmez, ekonomi açısından Türkiye’ye has bir “büyük sessizlik” olarak tanımladığı durumu şu şekilde açıklıyor:

“Fizikçi Enrico Fermi (1901 – 1954), 21 yaşında Pisa Üniversitesi’nden fizik doktoru unvanını almıştır. Atom çağının öncüsü olarak bilinen Fermi, 1938 yılında faşizmin baskılarından kaçarak ABD’ye yerleşmiştir. Aynı yıl, uranyum ötesi elementlerin keşfi üzerine Nobel Fizik ödülünü kazanmıştır. Manhattan Projesi’nde önemli roller üstlenmiş olan Fermi, quantum teorisi gibi birçok fizik alanına katkılarda bulunmuştur.

Fermi, evrende dünya dışı uygarlıkların var olduğu inancına rağmen, bu inancı destekleyecek hiçbir kanıt veya iletişim olmaması durumunu bir çelişki olarak değerlendirmiştir. Bu çelişki, Büyük Sessizlik Kuramı veya Fermi Paradoksu olarak adlandırılmaktadır.

Gezegenler gidilebilecek uzaklıktan çok ötedelermiş

Çocukluğumuzda uzay hakkında sahip olduğumuz bilgiler sınırlıydı. O dönemde henüz bir uzay teleskobu göndermemiştik ve bu nedenle gezegenler arası yolculuk, Amerika ile Türkiye arasındaki bir uçak seyahati gibi düşünülüyordu. İlk uzay teleskobu 1968’de gönderilmiş olsa da, asıl keşifler 1990’da Hubble Teleskobu ile mümkün oldu. Uzayda, güneş sistemi dışındaki gezegenlerin ulaşılabilir olmaktan çok daha uzak olduğu anlaşıldı; ışık hızına bile ulaşılsa bile bu gezegenlere varmak zaman alıcıydı.

Orta sınıfın yok olması büyük bir sorun

Son yıllarda Türkiye’de yaşanan sorunlar yalnızca yüksek enflasyon ve düşük büyümekle sınırlı kalmamaktadır. Gelir dağılımının hızla bozulması ve orta sınıfın yok olması da önemli sorunlar arasında öne çıkıyor. Nüfusun 17 milyonu Portekiz ortalamasında yıllık 27 bin dolara, 17 milyonu Brezilya seviyesinde yıllık 10 bin dolara, 17 milyonu ise Tayland düzeyinde yıllık 7 bin dolara, geri kalanı da Mısır seviyesinde yıllık 3 bin dolara denk düşen gelir seviyesine sahip.

Örneğin, özel okul yıllık ücretleri Portekiz’de 6 bin dolar, Brezilya’da 5 bin dolar iken Türkiye’de bu rakam yaklaşık olarak 30 bin dolara dayanıyor. Türkiye’deki özel okul ücretleri, kişi başına gelir bakımından Türkiye’nin 4 katı kadar olan Fransa, Almanya ve İtalya’daki 20 bin dolara göre oldukça yüksektir.

Eskiden Türkiye’de gelirler düşüktü ama satın alma gücü yüksekti

Türkiye’de daha önce gelirler düşük olmasına rağmen yaşam maliyeti Avrupa ile karşılaştırıldığında daha uygun seviyelerde idi ve bu durum, satın alma gücünün daha yüksek olmasına neden oluyordu. Günümüzde ise, satın alma gücü paritesine göre kişi başına gelirimiz, düşük alt kur nedeniyle yanıltıcı bir şekilde yüksek görünmektedir. Kiralar, araba fiyatları ve gıda maddeleri fiyatları, Avrupa ile dünya ortalamalarının oldukça üzerindedir. Bu durum, özellikle son on yılda ve son birkaç yılda uygulanan faiz ve enflasyon politikalarının etkisiyle daha belirgin hale gelmiştir.

Herkes sessizce artan fiyatlara uyum sağlıyor

Yaşam koşullarının giderek pahalılaşmasına rağmen, bu duruma karşı çıkma cesaretini gösterenlerin sayısı giderek azalıyor. İnsanlar sessiz bir şekilde artan fiyatlarla başa çıkmaya çalışıyor. En çok itiraz, kişi başına geliri Avrupa düzeyinde olan kesimlerden geliyor. Tayland, Mısır seviyesinde gelir düzeyine sahip nüfus, kendi aralarında dahi itirazlarını dile getirmekte zorluk çekiyor. Bazı bireyler bu durumu kader olarak kabullenip susmayı tercih ediyor.

Büyük sessizlik kuramı, işte bizim toplumumuzda böyle işliyor.”

Kaynak: Ekonomim

Mahfi Eğilmez: Türkiye’deki Sessizlik Tehlikesi!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin