ŞEBNEM TURHAN
Merkez Bankası, İsrail ve İran arasındaki savaşın yarattığı belirsizlik sırasında, Haziran ayı Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranlarını sabit tuttu. Politika faizi yüzde 46 düzeyinde, gecelik borç verme faizi yüzde 49, gecelik borçlanma faizi ise yüzde 44,5 seviyesinde kaldı. Piyasa, Merkez Bankası’nın politika faizinde bir değişiklik yapmayacağını öngörüyor; ancak üst bantta bir indirim olabileceği konusunda tartışmalar gündemdeydi. Uzmanlar, Merkez Bankası’nın değişiklik yapmamış olmasını, jeopolitik gerilimin enflasyon ve döviz üzerindeki etkilerinin görülmesi için beklenmesi gerektiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Ayrıca, Merkez Bankası’nın PPK metninde sıkılaştırma ihtiyacını belirten ifadeyi çıkarması, tüm para politikası araçlarının etkili bir şekilde kullanılacağı ifadesini eklemesi ise Temmuz ayında bir indirim sinyali olarak yorumlandı.
Bankacılık endeksi pozitiften negatife döndü
Merkez Bankası’nın PPK kararı öncesinde bankacılık sektörü yüzde 1,2 artış gösterirken, ardından negatif bir seyir izledi ve düşüş yüzde 1,5’e ulaştı. Karar öncesi olumlu olan tüm endeksler kazançlarını geri verirken, döviz kurlarında belirgin bir tepki gözlemlenmedi.
Merkez Bankası, Nisan ayında politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya çıkarmış ve gecelik borç verme faiz oranını da yüzde 49’a yükseltmişti. Geçtiğimiz haftaya kadar, bankacılık sistemi fonlamasını ağırlıklı olarak yüzde 49 gecelik borç verme faizinden gerçekleştiren Merkez Bankası, son günlerde fonlamayı yüzde 49’dan daha düşük bir seviyeye çekerek piyasa faizinde yaklaşık 300 baz puanlık bir gevşeme sağlamıştı. Ancak, dün yapılan toplantıda Merkez Bankası, mevcut risklere dikkat çekerek faiz oranlarını sabit tuttu.
Jeopolitik gelişmelerin önünü kesti
Merkez Bankası’nın Para Piyasası Kurulu kararı metninde, enflasyonun ana eğiliminin Mayıs ayında düştüğü vurgulandı. Metinde yer alan “Öncü veriler ana eğilimdeki düşüşün Haziran ayında da sürdüğüne işaret etmektedir” ifadesi dikkat çekti. Ayrıca, yurt içi talebin ikinci çeyreğe ait veriler doğrultusunda yavaşladığı belirtilerek, jeopolitik gelişmelerin ve korumacılığın dezenflasyon süreci üzerindeki olası etkileri yakından takip edilmekte olduğunu ifade edildi. Uzmanlar, bu ifadelerin mevcut jeopolitik durum olmasaydı Merkez Bankası’nın indirim yapmaya hazır olduğunu gösterdiğini, ancak petrol fiyatlarının ne olacağına dair belirsizlik nedeniyle beklemeyi tercih ettiklerini açıkladı.
Makroihtiyati önlemlerle devreye girebilir
PPK kararında uygulanan sıkı para politikası duruşunun, yurt içi talepte dengelenme ve Türk lirasında reel değerlenme sağladığı ifade edildi. Maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece katkı sağlayacağı belirtildi. Metinde, enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun süreceği ifade edildi. Politika faizinin enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentiler doğrultusunda belirleneceği vurgulandı. Ayrıca, faize ilişkin atılacak adımlarda enflasyon görünümünün odak alınacağı belirtilirken, “Tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” ifadesinin eklenmesi, Temmuz toplantısında faiz indirim beklentilerini artırdı. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, metinden sıkılaştırılma ifadesinin çıkarılmasının Temmuz’da olası bir faiz indiriminin belirtisi olduğunu açıkladı.
Kredi ve mevduat piyasalarında beklenmeyen gelişmeler yaşandığında, parasal aktarım mekanizmasının ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği kaydedildi. Likidite koşullarının izlenmeye devam edeceği ve yönetim araçlarının etkin kullanılacağı vurgulandı.
■ Uzmanlar Merkez Bankası PPK kararını nasıl yorumladı?
Merkez indirime hazırdı, savaş planlarını bozdu
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası, metinde iç talebin yumuşadığını ve öncü göstergelerin ana eğilimdeki düşüşün devam ettiğini belirtmekte. Savaş çıkmasaydı faiz indirimi yapılacak mesajı veriyor. Eğer İran-İsrail gerginliği sakinleşirse, temmuzda büyük bir faiz indirimine gidebilir. Bu toplantıyı geçiştirmeleri, mevcut jeopolitik durum nedeniyle beklemeyi tercih ettiklerinin bir göstergesi. Olası gelişmelerin bilinmeyenlerini göz önünde bulundurarak, enerji fiyatlarının yüksek olması faiz indirimi yapmalarını engelledi. Her şeyden önce, Merkez Bankası’nın tüm araçlarının kullanılacağı ifadesi, işleri beklentilerin dışında gelişirse makroihtiyati önlemlerle müdahale edebileceği sinyalini veriyor.
Temmuzda faiz indirim sinyali
QNB Baş Ekonomisti Erkin Işık: TCMB’nin politika faizini ve üst bantı sabit tutması, artan jeopolitik risklere karşı dikkatli bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor. “Enflasyonda belirgin bir bozulma olursa para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadesindeki değişiklik, önümüzdeki toplantıda indirim sinyali olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Haziran ayı enflasyonuyla ilgili olumlu ifadeler ve yurtiçi talebin yavaşladığı belirtisi, bu beklentiyi güçlendiriyor.
Yeni makroihtiyati tedbirler görebiliriz
EMCAP Advisory Yönetici Ortağı Dr. İnanç A. Sözer: Merkez Bankası, beklenen düzeyde bir karar aldı ve metin oldukça benzer nitelikte. Bu, İsrail-İran gerginliği nedeniyle bir sinyal vermektense, daha fazla veri görmeyi bekleme durumuna geçtiğini gösteriyor. Makroekonomik istikrar arayışındaki duruş, dikkatle atılmış bir adım. Faiz indirimine ihtiyaç duyulduğunda, Merkez Bankası bunu gerçekleştirilecektir, ancak makroekonomik politikalarda temkinli olmak önemli. Temmuzda ilk indirimi yapacağını sinyalleri metnin satır aralarında görmek mümkün. TL’deki değer kaybının devam etmesi halinde, yakın zamanda yeni makroihtiyati tedbirler gündeme gelebilir.
Kaynak: Ekonomim