Pahalılık Algısı ve Rakamların Önemi
Financial Times yazarı Stuart Kirk, makalesinde Türkiye’de de yaygın olan “pahalılık” algısının küresel bir fenomen olduğunu belirtti. Rakamların, gerçek mi yoksa yanıltıcı mı olduğuna dair kimsenin artık kaygı duymadığına dikkat çeken Kirk, verilerin önemini vurguladı.
Kirk’in Analizine Göre Sayılara İlgisizlik Artıyor
Kirk, kariyerinin başından beri rakamları kullanarak içerik ürettiğini, fakat her zaman gerçeğe dayalı olmasına özen gösterdiğini ifade etti. Ancak, günümüzde sayıların pek rağbet görmediği ve gerçek verilerin bir kenara itildiğini düşündüğünü aktardı. Ne siyasetçiler ne de yatırımcılar, verilerin gerçek anlamda ne ifade ettiğini sorgulamaktadırlar.
Örnek vermek gerekirse, Trump’ın yeni vergi düzenlemesi sonucunda ABD’nin borcunun önümüzdeki 10 yılda 2,4 trilyon dolar artmasının kimse için bir anlam ifade etmediğini dile getiren Kirk, gündemde daha çok spor karşılaşmalarının ve eğlencenin yer aldığını belirtiyor.
İngiltere’deki 10,5 Milyar Sterlinlik Zarar
İngiltere’de özel mülkiyete geçen bir bankanın 10,5 milyar sterlin zararının kimseye ilginç gelmediğini hatırlatan Kirk, daha büyük ya da daha küçük sayılara olan kayıtsızlığı eleştiriyor. Hazine, veraset vergisini kurtarmak adına gereken miktarın çeşitli yollarla güvence altına alınabileceğini belirtiyor; ancak bunun için geçerli sebeplerin olmadığını ekliyor.
Covid Döneminde Harcanan Rakamlar
Kirk, Covid-19 döneminde hükümetin “test ve takip” sistemi için harcadığı 37 milyar sterlinin bile kamuoyunu etkileyemediğini vurguluyor. Maliye Bakanı’nın bütçe açıklamaları yaparken dilediğince harcamalar yapabileceğini ifade etmesi, bu durumu pekiştiriyor.
Rakamların Anlaşılmazlığı
Yazar, küçücük sayıların bile yanlış anlaşıldığını ve dikkate alınmadığını belirtiyor. Örneğin, Amerikan Mega Millions piyango ödülünün kazanma ihtimalinin 300 milyonda bir olduğunu bilseler, bu durumu kabullenmenin zor olacağını ifade ediyor. Ancak genel bir kayıtsızlık hakim.
Yanıltıcı Sayılar ve Karşılaştırmalar
Trump’ın kabine toplantısında fentanil nedeniyle yaşanan ölümlerle ilgili yanlış bir rakam verdiğini anımsatan Kirk, bu ve benzeri sayıların hiç kimse tarafından sorgulanmaması karşısında çarpıcı örnekler sunuyor. Diğer yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirim sayılarını da yanlış aktararak gündeme getirirken, yine kimsenin dikkatini çekmediğini vurguluyor.
Toplumsal Algı ve Sayılar
Kirk, insanların yaşam maliyeti krizine karşı gösterdiği tepkilerin “Her şey pahalandı” ile sınırlı olduğunu ve bunun altında yatan sayılara dair farkındalığın oldukça düşük olduğunu ortaya koyuyor. İstatistiklerin ve oranların nasıl değerlendirileceğinin önemine dikkat çekiyor.
Gelecek Öncesi Farkındalık
Sayılara ancak kriz anlarında bir değer verilmeye başlanacağını düşünen Kirk, toplumun gelecekteki sorunlarla yüzleşmeden önce veri okuma becerilerini geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Sonuçlar ve rakamlar, ancak iş işten geçtikten sonra gerçek önemine kavuşuyor. Verilere olan kayıtsızlık, dönüşüm sağlamak için bir neden olmamalıdır.
Kaynak: Ekonomim