Suriye’de Alevilere Yönelik İnfaz İddiaları
Mart ayında Suriye’deki Alevi azınlığa yönelik infazlarda yer aldığı iddia edilen bir şahıs, BBC’ye verdiği röportajda, kendisinin ve bölgeye giden diğer silahlı sivillerin hükümet güçleri tarafından izlendiğini öne sürdü.
Ebu Halid isimli kişi, 7 Mart’ta eski rejime bağlı isyancılara karşı mücadele vermek amacıyla Akdeniz kıyısındaki Sanobar köyüne sivil bir savaşçı olarak gittiğini belirtti.
“Genel Emniyet Dairesi, sivillere zarar vermememizi, yalnızca bize ateş eden isyancılara karşılık vermemiz gerektiğini söyledi.” diyen Ebu Halid, yanında sekiz kişilik bir grupla birlikte olduklarını ifade etti ve köyde kimseye zarar verilmemesi için Süreç’in takip edildiğini ekledi.
Ancak Ebu Halid, 64 yaşındaki Mahmud Yusuf Muhammed’i evinin önünde vurarak öldürdüğünü kaydettikleri bir anı videoya çekti. Ebu Halid şu anda tutuklu durumda ve Mahmud’un silahlı bir isyancı olduğunu iddia etse de, olayla ilgili video bu iddiasını desteklememektedir.
Askeri polis ise BBC’ye yaptığı açıklamada Ebu Halid’in güvenlik güçleriyle koordine hareket etmediğini bildirdi.
İnsan hakları grupları, Mart ayı başında Suriye’nin kıyı bölgesinde hükümet yanlısı güçler tarafından çoğunluğu Alevilerden oluşan yaklaşık 900 sivilin öldürüldüğünü tahmin ediyor. Aleviler, Suriye nüfusunun yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır.
Eski rejimin kalelerinden biri olan kıyı bölgesi büyük ölçüde izole bir durumda, fakat BBC ekipleri Sanobar’da yaşananları araştırmak için bölgeye ulaşmayı başardı ve tanıklarla görüşme gerçekleştirdi.
Şiddet olayları, ülkenin devrik lideri Beşar Esad’a bağlı militanların, hükümet güçlerine yönelik ölümcül saldırılar düzenlemesinden bir gün sonra gerçekleşti. Sünni İslamcı hükümet bu saldırılara yanıt vermek üzere çeşitli askeri birlikler ve milis gruplarına destek ahvalinde bulundu, ancak bu durum Alevi siviller üzerinde mezhepsel bir öfke dalgası başlattı.
Tanıkların bildirdiğine göre, farklı silahlı gruplar Alevileri hedef alarak yargısız infaz düzenlemektedir. Bazı tanıklar, hükümetin güvenlik güçlerinin Alevi köylüleri korumak için aşırılıkçı gruplarla mücadele ettiğini ifade etti.
Sanobar köyü, şiddet olaylarından pay aldı. Mart ortasında bu küçük köyden yaklaşık 200 kişinin infaz edildiği bildirildi. İnfazların üzerinden iki ay geçmesine rağmen, Sanobar’da bir cenaze töreni yapılmadı. Köydeki kıvrımlı yolun yanında şimdi bir toplu mezar bulunuyor ve yaygın olarak yapılan acele cenaze törenleriyle kalan cesetlerin defnedildiği aktarıldı.
Kurtulma hikayeleri anlatan kadınlar, gizlilik nedeniyle açıkça konuşmaktan kaçınmasına rağmen benzer deneyimlerini paylaştı. Mahmud’un cesedi, vurulduğu gün evinin önünde üç gün boyunca açıkta kaldı; komşuları korktukları için gömmek üzere çıkmadılar. Ailesi, Mahmud’un köyde tanınan ve saygılı bir birey olduğunu ifade etti.
Hükümet güçleri, iki günlük çatışmalarda “kalıntılar” adı verilen eski rejim savaşçılarıyla çatıştı ve bu süreçte destek aradı. Yabancı cihatçı savaşçılar ve başka çeşitli silahlı grupların da çağrılmasının ardından, hepsinin Hayatta Kalma Savaşı’nın suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.
Şiddet olayları sırasında, Sanobar köyünün dışındaki aileler evlerine gizlenmek zorunda kaldılar. Bir kurtulan yaşananları şu ifadeleriyle aktardı: “Gün boyunca birçok grup evlerimize girdi, burada bulunanlardan değillerdi. Bazıları kamuflajlıydı, ancak bizi öldürenler maskeli yeşil üniforma giyiyorlardı.”
Ebu Halid, özgür dolayısıyla peşinde koştuğunu ve zor durumda daha fazla insan ölmesine neden olmaktan korktuğunu ifade etti. Öldürülen Mahmud’un hikayesi, Ebu Halid’in sosyal medyada yayımladığı videolar ile ortaya çıkmıştır.
7 Mart’ta yaşanan çatışmalar sırasında, Ebu Halid’in Mahmud’a nasıl yakın mesafeden ateş ettiği, videoda dikkat çekiyor. Ebu Halid, bilhassa suç işlediğini inkar etmiyor, ancak bakış açısında farklar ortaya koyuyor.
BBC muhabirleri tarafından toplanan bilgilere göre, tanıklar Ebu Halid ve diğer grupların infazlara katıldığını fakat grup liderleri ve askeri polislerin sorumlu tutulmaktan kaçındığını aktardı.
Devam eden bir soruşturmanın, infazların arkasındaki sorumluları belirlemeye çalıştığı ve yaklaşık 30 kişinin tutuklandığı bildiriliyor. Ancak geçmişte gerçekleştirilen ihlallere dair hesap sorma ihtiyacı, ülkede hâlâ varlığını sürdürüyor.
Bu olaylar, ülkedeki diğer etnik ve dini gruplar için de bir sınav oluşturmuştur. Suriye’de Alevi köylüler, hükümetin güvenlik güçlerinin köylerini denetlemesi için hükümete baskı yaparken, yaşanan bu olaylar gelecekte yaşanacaklar hakkında ciddi endişeler yaratmaktadır.
Kaynak: BBC Türkçe