1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye Girişim Yatırımlarında Daralma Sorunları

Türkiye Girişim Yatırımlarında Daralma Sorunları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

SELENAY YAĞCI

Küresel girişim yatırımları pazarı, 2022 yılından bu yana çeyreklik bazda kaydedilen en yüksek büyümeyi yaşarken, Türkiye’nin aldığı yatırımlarda belirgin bir daralma gözlemlendi. Bu yılın ilk çeyreğinde global yatırımlar, önceki yıla göre 121 milyar dolar artarak, 2022’den bu yana en üst seviyesine ulaştı. Ancak, Türk girişimlerin aldığı 58 milyon dolarlık yatırım, geçen yılki seviyenin yüzde 48,2 altında kalmasıyla dikkat çekti. Türkiye, 2022’de 1,6 milyar dolarlık yatırım ile Avrupa’nın ilk 10 ülkesi arasına girmesine rağmen, bu yılın ilk çeyreğindeki daralma ile ikinci lige düştü.

Global süper ligde İngiltere, Fransa ve Almanya’nın yanına sürpriz bir şekilde Malta katılırken, Türkiye’nin yeni rakipleri Avusturya, Romanya ve Litvanya oldu. Geçen yıl 167 anlaşma ile 349 milyon dolara ulaşan yatırım büyüklüğü, bu yıl anlaşma başına düşen fon tutarında bir düşüş yaşamış durumda. Getir’in büyük yatırımlarının etkisinin kaybolması da göz önüne alındığında, global girişimcilik ekosisteminde bu çeyrekte 121 milyar dolarlık yatırım hacmiyle 2022’den bu yana en yüksek düzey yaşandı. Ancak bu büyümenin, tüm girişimcilik ekosistemine eşit bir şekilde yansıdığı söylenemez. Yatırımcılar, daha az sayıda girişime daha büyük yatırımlar yaparak risklerini minimize etmeye çalışıyor. Yapay zeka alanında, yatırımcıların daha olgun ve ölçeklenebilir girişimler ile belirsizlikler karşısında daha temkinli bir yaklaşım benimsediği görülüyor.

Ekosistemde “Ejderha Çıkışı”

Çeyreğe damgasını vuran gelişme, Laboratoires Vivacy’nin DCP portföy şirketi Burgeon’ı satın alması oldu. Bu satın alma, derin teknoloji alanında faaliyet gösteren bir fonun tüm büyüklüğünü karşılayan ilk “dragon exit” olarak kayda geçti. Bu tür çıkışların, ekosistemin olgunlaşma süreci açısından kritik bir önemi bulunuyor. Yapay zeka yatırımları, geçen yılın ilk çeyreğinde 3,7 milyon dolardan 6,1 milyon dolara yükselirken, anlaşma sayısının 22’den 13’e düştüğü görülüyor. Seri A yatırımlarında bir duraklama yaşanırken, yatırımcılar odaklarını yapay zeka odaklı sektörlere yönlendiriyor. Figopara CEO’su Koray Bahar, yatırımcı ilgisinin yapay zeka, yeşil enerji ve fintech alanlarında yoğunlaştığını dile getirirken; 212 NexT Yönetici Ortağı Çağlar Urcan, döngüsel ekonomi ve kuantum bilişim gibi yeni alanların radarlarında olduğunu ifade etti. Simya VC Yönetici Ortağı Selma Bahçıvanoğlu, finans, e-ticaret, eğitim ve sağlıkta yapay zeka entegrasyonunun derinleşeceğine dikkat çekti. 212 Kurucu Ortağı Ali Karabey ise görüntü analizi, doğal dil işleme ve tahminsel analitik gibi alanların 2025’te öne çıkacağına vurgu yaptı.

Sipay CEO’su Semih Muşabak, fintech sektörünün geleneksel bankacılığa göre üç kat daha hızlı büyüdüğünü ve bu büyümenin yapay zeka ile makine öğrenimi teknolojilerinin katkısıyla gerçekleştiğini belirtti. Figopara Kurucu Ortağı Koray Bahar, fonların çoğunluğunun artık ‘deep tech’ ve ‘impact’ odaklı alanlara yöneldiğini ifade etti. Sağlık, tarım, üretim ve lojistik alanlarında yapay zeka etkisinin büyümek üzere olduğu belirtildi. Sektör temsilcilerine göre, 2025 yılında açık bankacılık, servis bankacılığı ve kişiselleştirilmiş finansal çözümler öne çıkacakken, e-ticaretin artışı ve e-para çözümleriyle dijital cüzdanlar büyümeye devam edecek. Geleneksel finans ile blockchain’i birleştiren hibrit çözümler, özellikle DeFi alanında yeni yatırım fırsatları yaratabilir.

■ Yatırımcının Aradığı, Esnek ve Sermayesi Verimli Girişim

Fon yöneticileri ve yatırımcılar, 2025 yılında sermaye verimliliğini artıran ve güçlü nakit akışına sahip girişimlerin öne çıkacağını belirtiyor. Ayrıca, yatırım alabilme açısından 4 açıklığın da girişimlerin başarısında kritik rol oynayacağı ifade ediliyor. Koray Bahar, yenilikçi ve çevik yapılı, güçlü ekibin yanı sıra sağlıklı nakit akışına sahip girişimlerin geleceğin teknolojilerine yatırım yapan girişimler olarak yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edeceğini belirtti. 212 Kurucu Ortağı Ali Karabey, Türkiye’nin global rekabette daha görünür olabilmesi için Ar-Ge yatırımlarının artırılması gerektiğine dikkat çekerek, uluslararası yatırımcıların çekilmesi için düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yerli girişimlerin global yatırım pastasındaki payını artırmak için uluslararası pazarlara erişimi kolaylaştıracak altyapı ve girişimcilik kültürünün desteklenmesi gerektiği vurgulandı.

Girişimcilerin 2025’te müşteri ihtiyaçlarını derinlemesine anlayarak çözüm odaklı ürünler geliştirmeleri gerektiğini belirten Karacabey, “Nakit akışının optimize edilmesi ve operasyonel verimliliğin artırılması sürdürülebilir büyümenin anahtarı olacak. Stratejik ortaklıklar ise rekabet avantajı yaratabilir. Küresel ekonomik yavaşlama, jeopolitik belirsizlikler, tedarik zinciri sorunları, regülasyon baskısı ve veri güvenliği zorlukları girişimcilik ekosistemini tehdit edebilir. Türkiye özelinde yetenek göçü ve finansmana erişim, çözülmesi gereken temel meseleler arasında. Ancak bu zorluklar, doğru strateji ve esneklikle fırsata dönüştürülebilir” dedi.

Sürdürülebilir Büyüme ve Risk Yönetimi Öne Çıkacak

Yatırımcılar için rekabetin daha az olduğu ve büyüme potansiyeli taşıyan pazarlara yönelmenin, yatırım kararlarında belirleyici bir etken olacağını söyleyen Çağlar Urcan, “Bu dönemde, yalnızca finansal getiriler değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme ve risk yönetimi de ön planda olacak. Girişimciler, ekonomik belirsizliklere karşı dayanıklı ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturmalı. Yerel pazarlarla sınırlı kalmadan globalde büyümeyi amaçlayan stratejilerle uluslararası rekabetin sunduğu fırsatları değerlendirmelidir. İnovasyonu merkeze alarak, finansal verimlilik ve etkili nakit akışı yönetimini ön planda tutarak sağlam temeller oluşturulmalıdır. Bu adımlar, uzun vadeli başarı için kritik önem taşır. Faiz oranlarındaki olası düşüş, büyüme ortamını destekleyebilir. Ancak, bölgesel ve küresel ekonomik dalgalanmalar, girişimlerin stratejik planlarını etkileyebilir. Bu sebeple, esnek kalmak ve değişen koşullara hızlı bir şekilde uyum sağlamak, sürdürülebilir büyümenin anahtarı olacaktır.”

Makroekonomik dalgalanmaların yatırımcıları daha seçici hale getirebileceği belirtilirken, Selma Bahçıvanoğlu, 2025 yılında yatırımcıların kısa vadeli kazançlardan çok sürdürülebilir büyüme ve kalıcı etki yaratan iş modellerine yöneleceğini ifade etti. Teknoloji ve dijital dönüşüm fırsatları her zaman gündemde kalacakken, riskleri etkili bir şekilde yöneten, esnek ve yenilikçi girişimler yatırımcıların tercihleri arasında öne çıkıyor. Türkiye girişimcilik ekosistemi, hem fırsatları hem de riskleri içinde barındıracak. Girişimlerin globalleşme süreçlerinde bilgi ve network desteğine ihtiyaçları artacak. Artan küresel rekabet, stratejik adımları kritik hale getirecek olsa da, bu dinamikler aynı zamanda rekabet avantajı ve yeni fırsatlar yaratma potansiyelini de barındırmaktadır.

Kaynak: Ekonomim

Türkiye Girişim Yatırımlarında Daralma Sorunları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin